681- DİN دين : İslâm, şeriat. * Millet. * Âdet, hal, siyaset. * Hesab: * Kahr, galebe, istila. * Mâlik olmak. Aziz olmak. Vera, takva. Masiyet ve ikrah. Hizmet. * Hüküm, kaza ve ihsan. * Bir şeyi âdet eylemek, de’b. Sîret ve tarikat. * Tedbir ve tevhid. * Melik, mülk. * Birisini hoşlanmadığı şeye sevketmek.

«Asl-ı lügatta din; ceza, yani mükâfat veya mücazat veya itaat etmek. Mana-yı masdarîlerle alâkadar olarak, bir tâbi’ ile hâkim bir metbu arasındaki nisbetin ismidir. Bu nisbet, metbu hâkim tarafından mülahaza edildiği zaman sevab veya ikab ile tatbik-i mesuliyet; tâbi’ tarafından mülahaza edildiği zaman da arzu-yu selâmet ve ümid ü mehafetle taat ve inkiyad ifade eder ki, bunlar dinin mâna-yı masdarîsidirler. Hâsılları, deyyaniyyet ve diyanettir.» (E.T.1061)

* Ist: Allah ile kul ve kullar arasındaki münasebetleri tanzim eden İlahî nizam. * İman ve amel mevzuu olarak insanlara Cenab-ı Hak tarafından teklif olunan hak ve hakikat kanunlarının heyet-i mecmuasıdır. Din kâinatın, dünyanın, hayatın ve insanın yaratılış gayelerini, hikmetlerini açıklayarak, onları mânasızlıktan ve abesiyetten kurtarır. İnsanların cemiyet hayatında barış içinde ve kardeşçe yaşamalarını sağlar, hakiki saadete ulaştırır. Dinin zayıfladığı cemiyetlerde ırkçılık ve ihtilalci ideolojiler yayılır, milletin birlik ve dirliği bozulur. (Bak: İslâm, Şeriat)

Birkaç atıf notu:

-Sıbgatullah, din-i fıtrî, bak: 3375.p.

-Din kelimesinden maksad, bak: 1223.p.

-Din milliyetin hayatı, bak: 553.p.

682- Bernard Shaw demiş:

«Din-i Muhammedî’nin (A.S.M.) en yüksek makam-ı takdire çıkmasının sebebi: Gayet acib ve sağlam bir hayatı temin etmesidir. Bana açılan budur ki: O din; tek, yekta, emsalsiz bir din-i ferid olup, bütün muhtelif ayrı ayrı hayatın etvarlarını ve çeşitlerini hazmettiriyor. Yani: Islah ve istihale tarzında tasfiye ve terakki ettiriyor. Hem Muhammed’in (A.S.M.) dini öyle bir dindir ki, insanın ayrı ayrı bütün milletlerini kendine celbedebilir.

Ben görüyorum ve itikad ediyorum ki: Beşere vacibdir ki desin: “Muhammed (A.S.M.) insaniyetin halaskârıdır. “Ve halaskârlık namı, ona verilmek lâzımdır.» (M.215)

683- «Din İle Hayat Kabil-i Tefrik Olduğunu Zannedenler, Felakete Sebebdirler.

Şu jön-türkün hatası: Bilmedi o bizdeki din hayatın esası. Millet ve İslâmiyet ayrı ayrı zannetti.

Medeniyet; müstemir, müstevli vehmeyledi. Saadet-i hayatı içinde görüyordu. Şimdi zaman gösterdi:

Medeniyet sistemi bozuktu, hem muzırdı. Tecrübe-i kat’iye bize bunu gösterdi: Din hayatın hayatı, hem nuru, hem esası. İhya-yı din ile olur şu milletin ihyası. İslâm bunu anladı...

Başka dinin aksine, dinimize temessük derecesi nisbeten milletin terakkisi. İhmali nisbetinde idi milletin tedennisi.

Tarihî bir hakikat, ondan olmuş tenasi.» (S.716)

684- Din hakkında âyetlerden birkaç not:

-Allah indinde din, din-i İslâm olduğu hakikatını bildiren bazı âyetler: (3:19, 73, 83, 85) (5:3) (39:3)

-Din-i Kayyim: (6:161) (12:40) (30:43)

-Yevm-id din: (1:3) (26:82) (37:20) (38:78) (51:12) (56:56) (70:26) (74:46) (82:15 ilâ 18) (83:11) (Bak: Yevm-id din)

-Din-i fıtrî ve hanif: (30:30) (98:5) (Bak: Hanif)

-Edyan-ı semaviyenin esasatta müşterekiyeti ve dini ikame etmek: (42:13)

-Din-i Hakk’ın bütün dinlere galebesi: (48:28) (61:9)

Yukarı Çık