3316- SEFER سفر : Yolculuk. *Muharebe, Harb. Muharebeye hazır bulunma hali. *Def’a, kerre. *Fık: Muayyen bir mesafeye gitmek. (Bak: Misafir)

“Sefer= Müsaferet; lügatta her hangi bir mesafeye gitmektir. Mukabili “ikamet”dir. Şer’-i Şerif bakımından sefer: Muayyen bir mesafeye gitmektir ki, bu mutedil bir yürüyüş ile üç günlük yani onsekiz saatlik bir mesafeden ibarettir. Buna “üç merhale” de denir.

Mutedil yürüyüş, yaya yürüyüşüdür ve kafile arasındaki deve yürüyüşü-dür. Denizlerde de yelken gemileriyle havanın itidali muteberdir. İşte kara-larda böyle bir yürüyüş ile denizlerde de mutedil bir hava ile ve yelkenli bir gemi ile onsekiz saat sürecek bir mesafe,”müddet-i sefer” sayılır..

Yolculuk hali esasen meşakkatten halî olamaz. Bu cihetle Şer’-i Şerif yolcular hakkında bazı kolaylıklar göstermiştir. Yolculukta gece gündüz mütemadiyen yola devam edilemez, istirahata da ihtiyaç görülür. Bazı fıkıh kitablarımızda “sefer müddeti üç gün üç gecedir” denilmesi bu esasa mani değildir. Bu cihetle bir günlük mutedil yürüyüş, vasatî olmak üzere altı saat olarak kabul edilmiştir. Bazı seferler, meşakkatten halî olsa da hüküm ferde değil cinse göre olacağından, sefer hükmü bütün sefer hallerine şamil bulunmuştur.

3317- Fukahadan bazı zatlara göre sefer müddeti onsekiz fersahlık bir mesafeden ibarettir. Bir fersah: Üç mil, her mil ise “20” dakika sürecek olsa onsekiz fersah “18” saat etmiş olur.

Meselâ: şimendifer ile tayyare ile olan yolculuklarda kat’ edilecek arazinin kaç fersah olduğu nazara alınır. En az onsekiz fersahlık bir mesafe kat’edilmiş olunca sefer müddeti tahakkuk etmiş, sefer hükmü cereyan etmeye başlamış olur. Artık seyir vasıtalarının halini nazara almaya ihtiyaç kalmaz.

Filhakika eimme-i selase de bu fersah cihetini kabul etmişlerdir. Sefer müddeti, İman-ı Malik ile İmam-ı Ahmed’e göre “16” fersah yani “48” mildir.” Bir mil ise 6050 arşındır. Bu halde müddet-i sefer, seksen buçuk kilo-metre ile yüzkırk metreye müsavi bulunmuş olur.” (B.İ.İ.157)

3318- Seferde belli mesafeye ölçü kabul eden Bediüzzaman Hazretleri de mezkûr eimme-i selasenin re’yini te’yid ederek: “Ruhsat-ı şer’iye olan kasr-ı namaz ve takdim-te’hir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için onlara bina edilmez. Belki kaide-i şer’iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir.” (B.L.383) demektedir.

3319- Sefer hakkında Kur’andan birkaç not:

-Ramazan ayında sefer: (2:184,185)

-Seferde gusül (boy abdesti) meselesi. (4:43) (5:6)

-Seferde düşman korkusu karşısında kasr-ı salat ruhsatı: (4:101)

Yukarı Çık