3733- TEKELLÜF تكلّف : (Külfet’den) Zahmete ve zor bir işe katlanma. *Gösterişe kapılarak kendini büyük bir şahsiyet olduğu zannını uyandırmak için yapmacık hal ve hareketler göstermek. (Bak: Riya)

«Ziyade hüsn-ü zan edenlere karşı hoş görünmek için kendini makam sahibi göstermek ve sırr-ı ihlasa tam münafi kendini büyük göstermek ve vakar perdesi altında benliğin zararlı ve fani zevkini aramak haletleri ise...» (E.L.I. 201) tekellüfî his ve tavırlardır. «Tekellüf şer’an ve hikmeten fenadır. Çünkü tekellüf sevdası, insanı hadd-i ma’rufu tecavüze sevkeder. Mütekellif olanlar, bazan hodbinane bir tezahür ve tefahür tavrı ve muvakkat soğuk bir riyakâr vaziyeti takınmaktan kurtulmaz. Halbuki, bunların ikisi de ihlası zedeler.» (T.H. 326)

Kur’an (38:86) âyeti Resulullah’ın tekellüfçülerden olmadığını bildirir.

Yukarı Çık