4017- YUSUF (A.S.) يوسف : «Hz. Yakub’un (A.S.) oniki oğlundan en küçüğü idi, babası kendisini çok severdi. Gördüğü bir rü’yayı babası tabir ederek Peygamber olacağını ve bütün kardeşlerinin kendisine itaat edeceklerini söyledi. Kardeşleri kendisini kıskandıkları için bir hile ile izini kaybetmek istediler ve bir kuyuya attılar. Oradan Mısır’a giden kervancılar aldılar. Mısır’da köle diye sattılar. Sarayda Mısır Maliye nazırının yanında hizmet ederdi. Güzelliği, temizliği destan oldu. Mısır Azizinin karısı Zeliha’nın iftirasına uğrayarak bir müddet hapiste, zindanda kaldı. Orada peygamberlikle müşerref oldu. Mısır Melikinin gördüğü rü’yayı en sahih olarak Hz.Yusuf (A.S.) tabir ederek bir müddet sonra hapisten çıktı. Rüyadaki tabir gibi yedi sene bolluk oldu. Ve ondan sonra da yedi sene kıtlık başlamıştı. Hz.Yusuf da hazine nazırı tayin edildi. Her taraftan mahsul, yiyecek almağa gelirlerdi. Kenan illerinde hasta ve Yusuf’una ağlamakla gözleri görmez olan Hz.Yakub’un evladları da mahsul almak için geldiler. Hz.Yusuf evvela onları tanımazdan geldi, onlara iyilik etti ve babalarını da Mısır’a davet etti. Yusuf’un gömleğini gözüne sürmekle Hz.Yakub’un gözleri de açılmıştı. Yusuf (A.S.) Mısır’a Aziz oldu, Zeliha ile evlendi. Kardeşleri, babası da Mısır’a davet edildi ve mes’udane bir hayata kavuştular.» (Kısas-ı Enbiya’dan)

4018- «En güzel bir kıssanın güzel bir nüktesidir. Ahsen-ül kasas olan Kıssa-i Yusuf Aleyhisselâm hatimesini haber veren تَوَفَّنِى مُسْلِمًا وَ اَلْحِقْنِى بِالصَّالِحِينَ ( 12:101 ) âyetini, ulvi ve latif ve müjdeli ve i’cazkârane bir nüktesi şudur ki: Sair ferahlı ve saadetli kıssaların âhirindeki zeval ve firak haberlerinin acıları ve elemi, kıssadan alınan hayalî lezzeti acılaştırıyor, kırıyor. Bahusus kemal-i ferah ve saadet içinde bulunduğu ihbar ettiği hengamda, mevtini ve firakını haber vermek daha elîmdir; dinliyenlere “Eyvah!” dedirtir. Halbuki şu âyet, Kıssa-i Yusuf’un en parlak kısmı ki; Aziz-i Mısır olması, peder ve validesiyle görüşmesi, kardeşleriyle sevişip tanışması olan dünyadaki en büyük saadetli ve ferahlı bir hengâmda, Hazret-i Yusuf’un mevtini şöyle bir surette haber veriyor ve diyor ki: Şu ferahlı ve saadetli vaziyetten daha saadetli, daha parlak bir vaziyete mazhar olmak için, Hazret-i Yusuf kendisi Cenab-ı Hak’tan vefatını istedi ve vefat etti; o saadete mazhar oldu. Demek o ünyevî, lezzetli saadetten daha cazibedar bir  saadet ve ferahlı bir vaziyet kabrin arkasında vardır ki, Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi hakikat-bîn bir zat; o gayet lezzetli dünyevî vaziyet içinde, gayet acı olan; ta öteki saadete mazhar olsun.

İşte Kur’an-ı Hakîm’in şu belagatına bak ki, Kıssa-i Yusuf’un hatimesini ne suretle haber verdi. O haberde dinliyenlere elem ve teessüf değil, belki bir müjde ve bir sürur ilave ediyor. Hem irşad ediyor ki: Kabrin arkası için çalışınız, hakiki saadet ve lezzet ondadır. Hem Hazret-i Yusuf’un âlî sıddîkıyetini gösteriyor ve diyor: Dünyanın en parlak ve en sürurlu haleti dahi ona gaflet vermiyor, onu meftun etmiyor, yine âhireti istiyor.» (M.283) (Ölümün temenni edilip edilemeyeceği meselesi, bak: 2397/1.p.)

4018/1- Mezkûr manevi dersler ve ibretler alındığı için kıssa-i Yusuf’a (A.S.) (12:3) âyetinde “ahsen-ül kasas” denilmiştir.

«Ahsen-ül kasas: En güzel anlatış veya en güzel kıssa manasına mef’ul-i mutlak emf’ulün bih olur.

Kaf’ın fethiyle kasas, esasen masdardır ve asl-ı lügatta manası, bir şeyin izini ta’kib ederek arkasına düşmektir... Saniyen bundan me’huz olarak ta’kibe şayan bir haber nakl ü hikâye etmek manasına gelir... Salisen o anlatılan haber veya hikâyede masdar bimana mef’ul, yani maksus manasına kasas yahud kıssa denilir ki “Kaf”ın kesriyle kıssa bunun cem’idir. Kıssa da esasen izi ta’kib olunmaya şayan hal ü şan manasınadır. Bu münasebetle şehnameler gibi kaleme alınan, dillerde dolaşan hikâyelere de ıtlak olunur...

Demek ki bir haber veya hikâyenin kıssa olabilmesi, şayan-ı ta’kib ve tahrir bir hasiyeti haiz olmasına mütevakkıftır.» (E.T.2846)

Şu halde kıssa-i Yusuf’tan (A.S.) her zaman ve herkesin alacağı çok yüksek ve şayan-ı itibar dersler vardır:

4019- Yusuf (A.S.) hakkında âyetlerden birkaç not:

-Zeliha’nın Yusuf’a (A.S.) muhabbeti ve kadınların hilesi ve kardeşlerinin ihaneti ve sair karşılaştığı musibet ve imtihanlara karşı sabır ve takva gibi mühim dersleri veren kıssası: (12:4 ilâ 101)

-Hz. Yusuf’a (A.S.) hidayet ve beyyinat verilip peygamber olarak gönderilmesi: (6:84) (40:34)

Yukarı Çık