DERSLER / Alfabetik Derlemeler ve Dersler

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

وَ بِهِ نَسْتَعِينُ

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ

DÜNYAYA AŞIRI BAĞLAYAN CEMİYET ŞARTLARI SEBEBİYLE BU ZAMANDA DÜNYAYA TEŞVİK ETMEMENİN VE MEDRESELERİN ASR-I SAADET HAYATINI ESAS ALMALARININ LÜZÛMU

Bu zamanda hayat-ı içtimaiyeye teşvik eden sebeblerin çokluğundan dolayı, erbab-ı belâgat, belâgat kaidesince dünyaya teşvik etmez ve etmemeli.

“Evet insanı dünyaya çağıran ve sevkeden esbab çoktur. Başta nefis ve hevası ve ihtiyaç ve havassı ve duyguları ve şeytanı ve dünyanın surî tatlılığı ve senin gibi kötü arkadaşları gibi çok dâîleri var. Halbuki bâki olan âhirete ve uzun hayat-ı ebediyeye davet eden azdır. Eğer sende zerre mikdar bu bîçare millete karşı hamiyet varsa ve ulüvv-ü himmetten dem vurduğun yalan olmazsa, hayat-ı bâkiyeye yardım eden azlara imdad etmek lâzım gelir. Yoksa o az dâîleri susturup, çoklara yardım etsen şeytana arkadaş olursun.” L:122

Ancak geniş dairede çalışanlara müsbet mecra ve iman dersleri gösterilmelidir. Bunun için; yani, asrımızın dünyaya aşırı bağlayan bozuk şartları sebebiyle külliyatta hayata teşvik yapılmamakta ve geniş dairede müsbet mecralar gösterilmektedir. Hem cemiyetin müsbete dönmesi hâlinde gerekli olan terakki düsturlarını da vaz’etmiştir.

Malûmdur ki, cemiyetin veya cemaatın yaşayış şekli, muhavere ve sohbetleri gibi cemiyetin bütün hususiyetleri, ferdlere te’sir eden en ehemmiyetli sebeblerdendir.

Mesela: Asr-ı Saadetteki cemiyette, (İçtihad Risalesi’nde izah edildiği gibi) bütün muhavereler, sohbetler ve umumî olarak merak edilip rağbet gören meseleler; kelâm-ı İlâhî’den, murad ve marziyat-ı İlâhiyeyi öğrenmek idi. Bunun için o zamanın insanları bu mânada müsbet yetişirlerdi. Zamanımızda ise;

1- Hayat-ı dünyeviyenin te’mini..

2- Siyaset merakları..

3- Felsefenin revacı yani, dinin hükümlerine tabi olmak yerine, kendi arzu ve aklına tâbi olmak gibi haller vardır. Cemiyetteki fertler dahi, bu hususiyetlerin te’siri altında, manen ve fikren müsbet terakkinin zemin ve şartlarını bulamadığından, terakki yerine tedenniye dûçar olurlar diye içtihad bahsinde ve Külliyatın müteferrik yerlerinde beyan ve izahlar yapılmıştır.

İşte, asrın bu tehlikelerinden kurtulmanın ehemmiyetli çarelerinden birisi: Asr-ı Saadetin mezkûr hususiyetlerine sahib bir cemaatın içinde bulunmaktır. Bu cemaat asrın üç hastalığından kaçınabilmek için:

1- Hayat-ı dünyeviyeye teşvik eden..

2- Siyasî mes’elelere teşvik eden..

3- Felsefi, aklî muhakemelerle dini hükümlere tasarruf eden sohbet ve muhaverelere kendi dünyası içinde yer vermemelidir. Külliyatta tekrar edilen, “Zaman cemaat zamanıdır” şeklindeki ısrarlı tavsiyenin bir hikmeti de budur.

İşte  Sahabe mesleğinin bir cilvesi.. 1 olan Risale-i Nur mesleğinin merkezleri manasındaki dersane-i Nuriyeler, Asr-ı Saadetin mezkûr hususiyetlerin yaşanmasına cehdedilen ve zamanımızın mezkûr üç içtimaî hastalığını medar-ı bahs ve merak etmeyen ve böylece müsbet yetişme zemin ve şartlarını hâiz olan yerlerdir, ve Kur’an’a ve imana hizmet ehlinin -Ashab-ı Suffa’da olduğu gibi- suffalarıdır.

Evet mezkûr hussusiyetlerin yaşandığı yerler, daha çok vakıfların bulunduğu dersanelerdir ve öylede olmalıdır. Çünkü hizmet-i imaniyeye hasr-ı hayat edenlerin dünyevi meşgaleleri olmadığından mezkûr hususiyetlere uygun bir hayat seyri imkânına sahibdirler. Diğer Nurcular ise, fırsat buldukça bu dersanelerle irtibatlı ve derslere müdâvim olmaları gerektir ki, asrın menfi üç te’sirine karşı mukabele edebilsinler... Mevcud cemiyet şartları itibariyle zikredilen bu husus, bu tahaffuz, bir kanun-u fıtrat gibidir.

Hem böylece, “Zaman cemaat zamanıdır” hükmünün ve cemaat şuurunun ve şahs-ı mânevinin tahakkukuna zemin olur.

 

1 Emirdağ Lâhikası-1. Sh: 67 ve Mektubat

Bu dersi indirmek için tıklayınız.

Yukarı Çık