DERSLER / Alfabetik Derlemeler ve Dersler

MÜHİM BİR DÜSTUR

وَ بِهِ نَسْتَعِينُ

Rüştü ağabeyimizin Zübeyir ağabeyden O’nun da Hz. Üstaddan aldığı bir dersi nazar-ı dikkatinize arz etmek isterim. Şöyle ki; okunan bir risale beraberliğinde fon müziği dinlemek, güzel bir manayı süslü bir çerçeveyle çerçevelemek, yazılara süs ve şekiller koymak, dikkati kendine çeker, asıl maksad kapanır. Üstadımız bu gibi hallerin teceddüd meylinden, yani manaya varamadığından dikkati kendine çekmek için yeni yeni tarzların ortaya çıktığını Muhakemat eserinde şöyle nazara verir:

“Meyillerinden birisi; hayret verecek acib şeyleri görmeye ve göstermeye ve teceddüde ve icada olan meylidir. Buna binaen vakta beşer, nazar-ı sathî ile kâinat kaplarında ülfet kapağı altında olan gıda-yı ruhanîyi zevkedemediğinden kabı ve kapağı yalamakla usanmak ve kanaatsızlık ve hârikulâdeye meyil ve hayalâta iştihadan başka netice vermediğinden meyl-i hârikulâde ile ya teceddüd veya tervic için meyl-ül mübalağa tevellüd eder.” Muhakemat (50)

“Selefin zevklerine giden çok kelimatı veya hikâyatı veya hayalâtı veya maâni, ihtiyar ve zînetsiz olduklarından halefin heves-i şebabanelerine tevafuk etmediklerinden meyl-i teceddüde ve fikr-i icada ve cür'et-i tağyire sebeb olmuşlardır.” Muhakemat (26)

“Kâmilîn insanların zevk-i maalîsini hoşnud eden bir halet, çocukça bir hevese, sefihçe bir tabiat sahibine hoş gelmez,

Onları eğlendirmez. Bu hikmete binaen, bir zevk-i süflî, sefih, hem nefsî ve şehvanî içinde tam beslenmiş, zevk-i ruhîyi bilmez.

Avrupa'dan tereşşuh etmiş şu hazır edebiyat romanvari nazarla, Kur'anda olan letaif-i ulviyet, mezaya-yı haşmeti göremez, hem tadamaz.” Sözler (736)

“Zannımca lafz ve nazım, san'atça cazibedar olsa, nazarı kendiyle meşgul eder. Nazarı manadan çevirmemek için perişan olması daha iyidir.” Sözler (694)

Bu dersi indirmek için tıklayınız.

Yukarı Çık