A | B | C | Ç | D | E | F | G | H | I | İ | J | K | L | M | N | O | Ö | P | R | S | Ş | T | U | Ü | V | Y | Z | Rakam
  • Lâ İ:37 p.1 (Bk: lâm, le)
  • Lâ hayra fî dünya AB:387 p.son (Bk: nokta-i nazar)
  • Lâ İlahe İllallah E:60 p.1, 69 p.son, 203 p.1, K:104 p.1, L:137 p.2, M:334 p.son, OL:756 p.2, 757 haşiye (Bk: kelime-i şehadet, kelime-i tevhid)
  • Lâ lihubbi Aliyyin L:23 p.son (Bk: husumet-i gayr)
  • Lâ mevcude (Bk: kesret)
  • Lâ mevcude illa Hu M:84 p.son, 333 p.3, OL:123 p.1, 130 p.1, S:479 p.2 (Bk: dünyanın dünya, Vahdet-ül Vücud)
  • Lâ taknetû Mü:18 p.3 (Bk: ümid)
  • Lâ ya’lemü-l gaybe illallah K:28 p.2, 134 p.2, 195 p.4, L:445 p.2,  S:203 p.1, 345 p.3, 697 p.6, M:8 p.son, 96 p.1, 353 p.son, 387 p.son, Ş:584 p.1, 697 p.2 (Bk: gayb)
  • Lâ yeseunî Ardî Ni:83 p.1, Ş:90 p.4 (Bk: İnnallahe halaka, Men ne guncem)
  • Lâ yüs’el (Bk: Allahın fiili, Cenab-ı Hakkın fiillerine)
  • lâedrîlere yaklaşıyorlar Mu:76 p.1 (Bk: sofestaî)
  • lafz (Bk: Arabî mana, elfaz, lisan)
  • lafz bir libastır M:340 p.3 (Bk: elfaz, kelimat, lisan, melfuz, nazm-ı lafz, tabir)
  • lafz fikrin kaymağı, tasavvurun sureti BMs:703 p.3 (Bk: kelâm, lisan)
  • lafz içinde olmalı (Bk: mana)
  • Lafz-ı Celal (Bk: Allah, Celal…)
  • Lâhika E:96 p.son, K:86 p.2, 92 p.3, 95 p.son, 181 p.1, 194 p.2, 215 p.1, 233 p.1, 238 p.son, 249 p.son (Bk: işaret edeceğim, küçük mektublar, mektub, takriz, Tarihçe-i Hayat’taki, Yirmiyedinci Mektub)
  • lâik (Bk: 163 üncü, abdestsiz, adalet ise doğrudan, adalet kanunları, adalet namazında, adaletin hakikatı, avra, devletin dini, dini dünyadan, dinsizliği, din ile hayat, dünyayı dine, ecnebi kanunlar, hadd ve ceza, hilaf-ı şeriat,  hürriyet, İlâhi kanunlar, inkılab, kanun-u esasi, kavanin-i İlâhiye, lâdinî, rejim..., şeriat, tebeddül etmeyen)
  • lâkaydlık K:92 p.2 (Bk: gaflet, lâübali)
  • Lâm İ:33 p.5, 150 p.8, 193 p.1 (Bk: lâ)
  • lânet (Bk: beddua)
  • lastikli kanun Ş:365 p.4, 521 p.2 (Bk: 163 üncü)
  • latif latifeye S:265 p.son (Bk: mülatafe)
  • latife (Bk: his, letaif)
  • latife-i Rabbaniye H:136 p.2 (Bk: his)
  • latifelerinin sultanı L:114 p.1 (Bk: âmâl-i sermediyet, ebedi ister, ebediyeti isteyen, ebedi istiyor, ebedperest, hırs-ı hayat ve hıfzı, hissiyat-ı bakiye, insanın fıtratında beka, iştiyak-ı hayat)
  • (Bk: ecnebi harfler, hatt, yeni harf)latin harfinin kabulü değil Ş:428 p.3
  • latin hurufunu OL:310 p.son (Bk: ecnebi hurufun)
  • lâübaliler D:60 p.1, H:97 p.4 (Bk: ciddiyet, haylaz, lâkayd, mülatafe, ruhsat)
  • layemut (Bk: ölmez)
  • lâyemut bir kitabı yazacağım Ş:188 p.2 (Bk: cehennemin el’an)
  • Lâyezal M:226 p.4, S:44 p.2, 45 p.son (Bk: Allah, lemyezel)
  • lâyıkına vermiştir İ:159 p.5 (Bk: liyakat)
  • lâzım İ:170 p.3 (Bk: lüzum, melzum)
  • lâzım-ı beyyini meslektendir Mu:125 p.2 (Bk: lüzum)
  • lâzım-ı mezheb mezheb olmadığından STİ:47 p.1 (Bk: kelâm küfür, mütekellim muahaze)
  • lâzım-ı zâtî L:342 p.3, 343 p.son, STİ:5 p.2, 27 p.2 (Bk: zâtî)
  • Le (Bk: Lâ)
  • lehviyat (Bk: cazibedar lehviyat, sefahet)
  • leke sürmekle H:98 p.5 (Bk: tenkis-i gayr)
  • Lem’alar K:92 p.4, Ms:8 p.1, Ş:746 p.1 (Bk: Otuzbir)
  • Lemyezel M:226 p.4, S:44 p.2, 45 p.son, 720 p.5 (Bk: Allah-ı Layezal)
  • leş (Bk: lâşe)
  • letaif Ms:88 p.1 (Bk: kalb cüzdanındaki, latife)
  • Letaif-i Aşere M:458 p.1 (Bk: on)
  • levh-i a’lâda nakşedilen suretler İ:212 p.2 (Bk: elvah, hafîziyet)
  • Levh-i Mahfuz B:210 p.1, L:355haşiye (Bk: defter-i kebir)
  • levh-i mahv isbat (Bk: bozar, yazar bozar, mahv)
  • levha S:219 p.1 (Bk: başımın yanında, veciz)
  • Levlâke levlâk B:294 p.2, BMs:419 p.1, E:175 p.son, Ms:25 p.2, 42 p.son, S:72 p.2 (Bk: gelecek duayı, kainatı dahi icad, nur olmazsa, olmasaydı, risaleti şu, sebeb-i hilkat-i eflak, sultan-ı levlake)
  • Leyla (Bk: yeri Mecnun)
  • Leyle-i Berat bütün senede bir kudsî çekirdek Ş:505 p.4 (Bk: Berat, leyali)
  • Leyle-i Kadir E:244 p.son, H:125 p.son, K:36 p.2, 86 p.2, 99 p.3, 263 p.5, L:17 p.son, STİ:13 p.3 (Bk: Ramazanda)
  • Leyle-i Kadir’de otuzbin Ş:505 p.2 (Bk: otuzbin hasene)
  • Leyle-i Mi’rac K:152 p.son (Bk: Mi’rac)
  • Leyse (Bk: sıbga)
  • Leyse fi-l imkân BMs:48 p.2, S:240 p.2 (Bk: daire-i imkanda, kâinatın bütün, hilkatte hayır...)
  • Leyse ke-mislihi şey’ün BMs:262 p.son, L:341 p.2, Ms:256 p.2 (Bk: benzemez)
  • lezaiz (Bk: lezzet, zeval-i elem)
  • lezzet (Bk: cismanî, elemsiz bir lezzet, fıskta, günah, huzuzat, lezaiz, manevî lezzet, telezzüz, zevk)
  • lezzeti teceddüd ve tebeddülündedir İ:145 p.1 (Bk: teceddüd…)
  • lezzetin zevali Ms:71 p.2 (Bk: zeval-i lezzet)
  • Li külli âyetin zahrun S:391 p.3 (Bk: hadd var, zâhir var)
  • libasın hikmeti yalnız soğuk ve sıcaktan muhafaza ve zînet ve setr-i avrete münhasır değildir M:384 p.5 (Bk: elbise, vücud libası)
  • lider (Bk: manevî lider)
  • ligayrihîdir, lizâtihî değildir İ:118 p.3 (Bk: bizzat güzel)
  • Lihye-i Saadet L:106 p.1 (Bk: Hazret-i Risaletin saçı, sakal)
  • lika istiyor Cennet istiyor S:240 p.2 (Bk: ru’yetullah)
  • lisan (Bk: Arab…, avam lisanı, başka lisan, dil…, elsine, Farisî…, Frengî lügatından, ifade, kelimat, kendi lisanıyla, lafız, lügat, mürur-u zamanla cild, tabir, Türk…, üslûb-u beyan)
  • lisan kalbin dilini tamamen anlamıyor Mu:112 p.4 (Bk: kaleme alınmaz, lisanımız)
  • lisan-ı hal L:255 p.1 (Bk: amel, eğer biz, hal dili, herkesten ziyade, hüsn-ü misal, kendisi amel, şeair)
  • lisan-ı ıztırarıyla bir duadır ki muztar kalan S:318 p.2 (Bk: ıztırar)
  • lisan-ı istidad ile Ms:237 p.4 (Bk: istidad lisanı)
  • lisan-ı millîsi de hissiyatının ma’kesidir Mu:87 p.1 (Bk: lafz, lügat)
  • lisan-ı nahvî (Bk: nahv)
  • lisan-ı Türkî ve Arabî ile Em:244 p.3 (Bk: Türk harfleri…)
  • lisanımız yetişmez S:735 p.2 (Bk: lisan kalbin)
  • lise mektebi Ş:583 p.son (Bk: mekteb)
  • Littenezzülati (Bk: tenezzülat)
  • liyakatını biliyor S:179 p.1 (Bk: istihkak, istihkaka göredir, lâyık, müstahak)
  • Lokman bîhaber L:224 p.1, 253 p.3, Ş:61 p.1 (Bk: Hakîm-i Lokman)
  • lugat (Bk: lügat)
  • Lut E:114 p.9 (Bk: kavm-i Lut)
  • lügatından taallüm M:434 p.1(Bk: ıstılah, kamus, Kur‘anın kudsi kelimelerini, lisan, maani-i lügavî, mana-yı lügavî,)
  • lümme-i şeytanîden geliyor Ms:96haşiye, S:275 p.1 (Bk: kuvve-i vâhime)
  • lütf (Bk: kahr)
  • lüzum (Bk: elzem, istilzam, lâzım, vücub)
  • lüzumlu işler pek çoktur Ş:202 p.2 (Bk: en elzem ömür ise, vazife)

 

Yukarı Çık