57- ACB عجب : Omurganın en son kemiği. “Us’us” denilen küçük kemik. Herşeyin kuyruk dibi ve nihayeti. Hadis-i Şerifde ismi geçen ve insanın kuyruk sokumundaki en küçük kemik diye ifade edilen acbüzzenebe dair hadis-i şeriflerden biri şöyledir:
كُلُّ ابْنِ آدَمَ يَاكُلُهُ التُرَابُ اِلاَّ عَجْبُ الذَّنْبِ مِنْهُ خُلِقَ و مِنْهُ يُرَكَّبُ
Yani, “Bütün Âdem oğullarını toprak yiyecektir, kuyruk kemiği müstesna. Her Âdem oğlu bundan yaratılmıştır ve bundan terkib olunacaktır.”1
58- Mezkur hadiste geçen ve mahiyeti oldukça derin olan acbüzzeneb bir âyetin tefsiri münasebetiyle şöyle izah ediliyor:
«(30:27) وَهُوَ الَّذِى يَبْدَؤُا الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَهُوَ اَهْوَنُ عَلَيْهِ Yani: Sizin haşirde iadeniz, dirilmeniz, dünyadaki hilkatinizden daha kolay, daha rahattır.” Nasıl ki bir taburun askerleri istirahat için dağılsa, sonra bir boru ile çağırılsa, kolay bir surette tabur bayrağı altında toplanmaları; yeniden bir tabur teşkil etmekten çok kolay ve çok rahattır. Öyle de; bir bedende birbiri ile imtizaç ile ünsiyet ve münasebet peyda eden zerrat-ı esasiye, Hz. İsrafil’in (A.S.) sûru ile Hâlik-ı Zülcelal’in emrine “Lebbeyk” demeleri ve toplanmaları, aklen birinci icaddan daha kolay, daha mümkündür. Hem bütün zerrelerin toplanmaları belki lâzım değil. Nüveler ve tohumlar hükmünde olan ve hadisde “Acb-üz-zeneb” tabir edilen ecza-i esasiye ve zerrat-ı asliye, ikinci neş’e için kâfi bir esastır, temeldir. Sâni-i Hakîm beden-i insanîyi onların üstünde bina eder.» (S.524)
Bir atıf notu:
-İnsan vücudunda bazı zerreler yüksek vazifelerde elde ettikleri manevi tenevvürle, ikinci neş’eye medar olmak liyakatını kazanabilirler, bak: 4089, 4093.p.lar.
59- «Zahire nazaran, haşirde, ecza-yı asliye ile ecza-yı zaide birlikte iade edilir. Evet, cünüb iken tırnakların, saçların kesilmesi mekruh ve bedenden ayrılan herbir cüz’ün bir yere gömülmesi sünnet olduğu ona işarettir. Fakat tahkike göre, nebatatın tohumları gibi “Acb-üz-zeneb” tabir edilen bir kısım zerreler, insanın tohumu hükmünde olup, haşirde o zerreler üzerine beden-i insanî neşv ü nema ile teşekkül eder.» (İ.İ. 57)
1H.G. hadis:280 ve S.M. ci:8 sh:508 hadis:142 ve İ.M. Zühd 32