438/1- BEYT-İ MA’MUR بيتِ معمور : İmar olunmuş ve daima çok cemaati bulunan beyt. Kur’an (52:4) âyetinde geçen “Beyt-i Ma’mur” hakkında Müfessir Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili adlı tefsirinde şu bilgiyi veriyor:
«Beyt-i Ma’mur, bir rivayete göre yedinci semada bir beyttir ki her gün onu yetmiş bin melaike ziyaret eder. Kıyamete kadar bir daha avdet etmezler. Ona “Durah” dahi denilir. Hasan-ı Basrî’den bir rivayette de Beyt-i Ma’murdan murad Kâbe’dir. Allah Teâla onu her sene altıyüzbin kişi ile ma’mur kılar. Eğer insanlar ondan eksik olursa melaike ile doldurur, denilmiştir. Ma’lum ki bir yerin ma’mur olması demek, meskûn olması ve geleni gideni çok olup güzel bakılması mânâsından mecazdır. Kâ’benin ma’muriyeti (2:125) اَنْ طَهِّرَا بَيْتِىَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْعَاكِف۪ينَ mısdakınca etrafındakilerin ve hüccacın kesret ve ziyaretiyledir. Beyzavî der ki: Yahut Beyt-i Ma’murdan murad, mü’minin kalbidir ki, ma’muriyeti ma’rifet ve ihlas iledir.» (E.T.4551)
438/2- Hadislerde de “Beyt-ül Ma’mur” zikredilmektedir. Bir hadisin işaretine nazaran Kâbe-i Şerif’in bir amud-u nurani halinde Arş’a doğru uzanarak temessül edip beşerin kelimat-ı tayyibe ve salihat-ı bakıyelerinin tezahür ettiği bir makam olması, hikmet-i ilahiye nazarıyla düşünülebilir. Zira hadiste «Beyt-i Ma’mur, Beyt-i Haram’ın misli ve onun hizasındadır ve eğer düşseydi Kâbe üzerine düşerdi.» deniliyor. (R.E. sh: 196)
Bediüzzaman Hazretleri, namazda istikbal-i kıble hakkında sorulan bir suale verdiği cevabda şöyle der: «Kıble ve Kâbe öyle bir amud-u nuranîdir ki; semavatı arşa kadar takmış ve nazmedip Küre-i Arz’ın tabakatını ferşe kadar delerek kâinatın muntazam bir amud-u nuranîsi olmuştur. Eğer gıta ve perde keşfolunsa, hatt-ı şakûl ile senin gözünün şuaı, namazın herbir hareketinde ayn-ı kıble ile temas ve musafaha edecektir.» (Mu.50)
«Kâbe-i Muazzama, bu şühud âleminde, gayb ve melekût âlemindeki makam-ı rububiyetin bir zahirî misalidir. Bu maddî beytin çevresindeki bedenî hareketler, melekût âlemindeki arş-ı kudretin etrafında yapılan ruhanî hareketlerin birer rumuzudur.» (B.İ.İ. sh:350) Beyt-i Ma’mur, Buhari’de 59. kitab 6. bab ve 63. kitab 42. bab ve Müslim’de Kitab-ül İman 255, 264. hadislerde zikredilir.