443- BİAT-I RIDVAN بيعةِ رضوان : Kur’an’ın 48’inci suresi olan Fetih Suresi’nin 10. ve 18. Âyetlerinde zikri geçen ve Hz. Peygamber’e (A.S.M.) bağlılıklarını bildiren sahabelerin biatlarıdır. 1400 kişi veya daha fazla olduğu bildirilir. Bu cemaata Ashab-ı Rıdvan da denir. (R.Anhüm)
Buhari tercemesi ci:8, hadis no:1241 ve ci:10, hadis no:1598’de bildirilen Biat-ı Rıdvan hakkında aynı eserden kısmen aldığımız izahat şöyledir:
«Biat-ı Rıdvan, İslâm azim ve iradesinin en müşkil demlerde nasıl yükseldiğini gösteren müstesna vakıalardan bir mühimmi bulunduğundan, İbn-i Hişam’ın Sîretindeki tertibe göre izah edeceğiz:
Resul-i Ekrem maiyetiyle Hudeybiye mevkiine inip, karşılarında Kureyş’in muhalif bir vaziyet aldıklarını tamamıyla anlayınca, bu seferden maksad umre ve Kâbetullah’ı ziyaret olup harb için gelmediklerini Kureyş’e anlatmak lüzumunu hissetti.
Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesselem Osman İbn-i Affan’ı çağırdı. Ebu Süfyan ile eşraf-ı Kureyş’e maksadı ifham için gönderdi. Bir de hicret edemeyip Mekke’de kalan kadın, erkek müslümanlara teselli vermesini tenbih buyurdu.
444- Yine İbn-i İshak’ın beyanına göre, Hazret-i Osman Mekke’ye gitti. Mekke’de veyahut Mekke yolunda Eban İbn-i Said ibn-i As’a mülaki oldu. Eban, Hazret-i Osman’ı devesine bindirdi, himayesine aldı. Ve Resul-i Ekrem’in emrini tebliğ edinceye kadar himaye ve delâlet etti. Hazreti-i Osman, Ebu Süfyan ve Kureyş’in ileri gelenleriyle görüşüp vazife-i risaletini ifa ve Resul-i Ekrem’in maksadını onlara tefhim etti. Onlar: Beyti tavaf etmek istersen sen git tavaf et!.. Hepiniz olmaz, diye cevab verdiler.
Hazret-i Osman da: Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesselem tavaf etmedikçe ben de edemem, diye bu teklifi reddetti. Bu menfi cevabdan münfail olan Kureyş rüesası, onu Mekke’de alıkoydular ve tabir-i diğerle göz hapsine aldılar. Müşarünileyhin avdeti teehhür etmesi üzerine, Resul-i Ekrem ile maiyyetine “Osman İbn-i Affan katlolunmuştur” diye bir haber erişti.
İbn-i İshak’ın Abdullah İbn-i Ebi Bekir’den rivayetine göre, Hazret-i Osman’ın katli haberi duyulunca Resul-i Ekrem:لَا نَبْرَحَ حَتَّى تَنَاجِزَ الْقَوْمُ Artık bunlarla vuruşmadıkça buradan ayrılamayız!... buyurdu. Ve Resulullah halkı biate davet etti. Biat-ı Rıdvan, semure denilen bir ağacın altında icra edilmiştir.
445- Ashab-ı Kiram, Resulullah’ın önünde ölmek ve aslâ firar etmemek üzere biat etmişlerdir. Câbir İbn-i Abdillah (R.A.) “Biz Resulullah’a firar etmemek üzere biat ettik, ölüme biat etmedik” demiştir. Buhari’nin Seleme İbn-i Ekva’dan gelen rivayetinde de böyledir.
İbn-i Hişam’ın Şa’bi’den gelen bir tarik-ı rivayetinde, ilk biat eden zâtın Ebu Sinan Esedî olduğu bildiriliyor. Yine Şa’bi’den Beyhaki’nin tahricine göre, Resul-i Ekrem ilk biat eden Ebu Sinan’a “Ne diyerek biat edeceksin?” diye sormuş. O da “Resulullah’ın gönlünde ne muradı varsa onun üzerine biat ediyorum!” deyip biat etmiştir. Ebu Sinan biatı bu vechile güzel icra ettiğinden, sair ashab da:نُبَايِعُكَ عَلَى مَابَايَعَ اَبُو اسِنَانِ Biz de Ebu Sinan’ın biatı vechiyle biat ediyoruz, demişlerdir.
Biatın hitamı sırasında idi ki, Hazret-i Osman’ın şehadeti haberinin yalan olduğu duyuldu. Resul-i Ekrem (A.S.M.) bir elini diğer eli üzerine koyarak Hazret-i Osman namına da biat etmiştir.
İşte İslâm Tarihinde “Biat-ı Rıdvan” namıyla meşhur vak’a budur.
(48:18) لَقَدْ رَضِىَ اللّٰهُ عَنِ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذْ يُبَايِعُونَكَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ “Mü’minler ağaç altında sana biat ederlerken Allah o mü’minlerden razı oldu” âyet-i kerimesi onun hakkında nâzil olmuştur.
Hz. Muhammed’in (A.S.M.) yüksek iradesinin kahir tecellisi Kureyş arasında şâyi’ olunca, Ehl-i İslâm’ın biatı Kureyş’e dehşet verdi. Derhal Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’e sulh murahhası olarak Süheyl İbn-i Amr’ı gönderdi. Hz. Osman da sâlimen geldi. Ve Hudeybiye hadisinde rivayet olunduğu vechile sulh akdolundu.» (S.B.M. ci:8, sh:209)