656- DEHRİYE دهريه : Devre ait. Zamana dair ve müteallik. *Âlemin ezelî ve ebedîliğini iddia edep, âhirete inanmıyan münkir ve imansız bir fırka.
Dehriye; zaman, felek mânalarına gelen “Dehr” kelimesinden yapılmış felsefi bir tabirdir. Kur’an’ın müşrikler hakkında nâzil olan “Onlar: Hayat dünyadakinden ibarettir; yaşar ve ölürüz; bizi ancak zaman (el-dehr) helâk eder derler” mealindeki âyetine (45:24) atfen, Allah’ın varlığını ve dünyanın Allah tarafından yaratıldığını inkâr etmekle kalmayıp, dinlerin başlıca ahkâmını (İlahî kanunları, âhireti ve ceza gününü) reddeden ve zaman ile maddenin ebedîliğini ileri sürerek bütün hâdiselerin zaman, dehr ve felek tarafından daimî bir hareket ve değişmeye tâbi tutulduğunu iddia eden felsefi ekole verilen addır.
Bu düşünce cereyanının taraftarlarına “maddiyyun” da denirse de, aralarında bir fark vardır. Dehriyyun, zamanı esas alıp ona ezeliyet ve müessiriyet izafe ederlerken, “maddiyyun” maddeye ezeliyet ve müessiriyet izafe eder.
657- Dehriye, İslâm âleminde miladî 8. yy.da kendini göstermeye başlamıştır. Kaynak ve kökleri hakkında ihtilaf vardır. Bazı felsefe tarihçileri Eski Yunanistan’da M.Ö 6-5.yy. arasında tabiatçı-maddeci felsefeyi, bilhassa Demokritos’un atomcu maddeciliğini dehriye kaynağı olarak zikrederken, bazıları da İran’da Sasanîlerden sonra Pehlevî dilinde yazılan “Şkand Gumanigvizar” adlı risaledeki düşüncelerden ve Zurvaniye’den doğduğunu söylerler. Onlara göre dehriye, Zurvaniye sözünün Arabçadaki karşılığıdır. Doğuda bu inkârcı ve maddeci düşünceleri derleyip toplıyarak felsefî bir ekol haline getiren İbn-i Ravendî’dir. (Öl. Mi. 910) (B.Sami Sağbaş, Felsefe Öğrt.)