2073- KÖLE كوله : Bütün tarihî devirlerde başka milletlerden, yabancılardan zorla kaçırılıp hürriyetten mahrum hale getirilerek alınıp satılabilen ve hizmette kullanılan erkek.
İslâmiyet köleliği en âdil usullerle kaldırmağa çalışmış ve Resul-i Ekrem (A.S.M.) insanları kölelikten kurtarmayı ibadet olarak ilan etmiştir.Bununla beraber, İslâm dininde bazı yasaklara ceza olarak da, köle azad edilmesi şartı getirilmiş ve beşer âleminden köleliğin izalesine en büyük âmil olmuştur. Kur’an ve hadislerde buna dair bir çok beyanlar bulunmaktadır. Ezcümle:
2074- (58:3) “فَتَحْر۪يرُ رَقَبَةٍ Onun için ya’ni zıhardan dönmek için çare, bir rakabe azad etmektir. Rakabe, esasen boyun kökü demek ise de mecazen zatta ve alelhusus hürr olmayan zatta şayi’dir. Yani büyük veya küçük, erkek veya dişi, bir kul azad edip hürriyete kavuşturmak keffaret olarak vacibdir. Demek ki indallah o çirkin sözü söylemek, kadının haysiyet ve mevcudiyetini öldürmek manasını tazammun etmek i’tibariyle bir insanı hataen öldürmek cinayeti kadar büyük bir günahtır. Ancak ona benzer bir keffaretle örtülebilir.” (E.T.4780)
2075- Ve keza (90:12, 13)“وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُۜ “Bildin mi o akabe, iktihamı büyük bir kahramanlık olan o zor yüksek iş, o sarp yokuş nedir? فَكُّ رَقَبَةٍۙ Bir rakabeyi fekk etmek. Ma’lum ki rakabe boyun demek olup zikr-i cüz irade-i kül tarikiyle mecaz olarak zat ve şahıs manasında müteareftir ve bilhassa hürriyetini gaib etmiş esir veya memlûkte şayi’dir. Binaenaleyh (fekkü rekabe) esaret bağıyla bağlanmış bir koyunu, bir kimseyi esaretten kurtarıp hürriyete kavuşturmaktır ki bu evvela insanın kendi hürriyetine malik olarak nefsini kurtarmış olmasına mütevakkıf ve bunun en basit misali köle azad etmektir ve bunun fazileti çoktur. Buhari, Müslim, Tirmizi vesairede Ebu Hüreyre’den (R.A.) mervidir, Resulullah (A.S.M.) buyurmuştur. ki: “Her kim bir mü’min azad ederse, Allah Teala onun her uzvuna mukabil azad edenin bir uzvunu Cehennem ateşinden azad eyler.” (Buhari ci: 7, Hadis No: 1111)” (E.T.5842)
2076- “Ebu Hüreyre Radıyallahu Anh’dan Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir.
Aziz ve Celil olan Allah: Üç sınıf insan vardır ki, kıyamet gününde ben bunların hasmıyım:
1- O kimse ki bana, (mukaddes ismime) yemin ederde sonra ahdini bozar.
2- Yine bir kimse ki, hür (bir insan)’ı köle diye satar da onun bahasını yer.
3- Öbür kimse de ki, bir işçi tutar, onu çalıştırır da ücretini vermez buyurmuştur.
.... İslâm dini, dünya kurulalı kendi zamanına kadar devam edip gelen esareti kaldırmağa, hiç olmazsa bu zavallı esirleri hürlerin müstefid oldukları müsavi hayata kavuşturmağa uğraşırken, hürriyette yekdiğerine küfv olan müslümanların birbirinin şahsî hürriyetine taarruz etmelerine ve binnetice bir fevza-yı içtimaî vukuuna lâkayd kalamazdı. Bu sebeble husumet-i İlahiye gibi en şiddetli bir ceza tayin buyurulmuştur.”(S.B.M. ci: 6.Hadis no: 1020)
Köle azadı hususunda Kur’an (4:92) (5:89) (58:3) (90:13) âyetleriyle kölelerin hürriyeti lehinde teşvikte bulunmuş ve bazı durumlarda da köleyi azad etmek şartını getirmiştir.
Atıf notu:
-Bazı ecnebilerce serrişte edilen köle gibi mesaile cevab, bak: 3613.p.