2348- MESCİD-İ DIRAR (ZIRAR) مسجد ضرار : Kur’an (9:108) âyetinde geçen ve Mescid-i Takva, Mescid-i Kuba namlarıyla da anılan ve Medine’ye hicret edilince ilk inşa edilen Mescid-i Nebeviyeye mukabil olarak münafıklar tarafından inşa edilen ve miladi 630’da emr-i Nebevî ile yıktırılan mesciddir. Bu mescid hakkında şu bilgi veriliyor:
2349- “Mescid-i Dırar, Kuba münafıkları tarafından Kuba Mescid-i Mübarekinin yanına bir maksad-ı küfr ü nifak ile te’sis edilmiş bir bina idi. Bu münafıklar öteden beri Kuba Mescidinde namaz kılageldikleri halde müslümanlar arasına nifak sokmak için ve sırf müslümanları ızrar etmek maksadıyla bu binayı te’sis etmişlerdi. Siret-i İbn-i Hişam’da İbn-i İshak’ın rivayetine göre, Resul-i Ekrem Tebük seferine hareket edip Medine’ye bir saat mesafede “Zievan” köyüne geldiğinde, bu münafıklardan bir hey’et huzur-u saadete gelerek: Ya Resullallah! Hastalar için ve Kuba mescidine gelemeyen ashab-ı hacet için hususiyle yağmurlu gecelerde namaz kılmak için bir mescid bina ettik; teşrif buyursanız da namaz kıldırsanız, hayr ü bereketle dua buyursanız diye rica etmişlerdi. Resul-i Ekrem de seferden avdet buyurduğunda arzularını is’af edeceğini va’detmişti.
2350- Yine Siret-i İbn-i Hişam’da İbn-i İshak’ın rivayetine göre, Resul-i Ekrem Tebük seferinden dönüşünde bu Zievan köyüne geldiğinde bu münafıklar yine geldiler. Resul-i Ekrem’i kurdukları Dırar Mescidine tekrar davet edip va’dini hatırlattılar. Resul-i Ekrem gitmeye hazırlanırken Sure-i Tevbe’nin şu mealdaki 107. âyeti nazil oldu. “Şu münafıklar ki mü’minlere zarar ve küfre kuvvet vermek için, mü’minlerin arasını açmak için mescid edinirler. Bundan evvel de Allah ve Resulullah’a muharebe eden (Ebu Amir) rahibi bunlar hazırlamışlardı. Bunlar bir de bu mescidi yapmakla hayr ü ibadetten başka bir maksadları olmadığına kat’i yemin ederler. Allah da şehedat eder ki bunlar, bu yeminlerinde kat’iyen yalancıdırlar. Sakın Habibim! Bunların mescidine gidip de namaz kılma!” Bu âyet-i kerimenin sebeb-i nüzulü üzerine Resul-i Ekrem, Malik İbn-i Dahşem ile Ma’n İbn-i Adîyi çağırdı. Bunlara: Haydi hiç durmadan gidiniz! Şu zalim cemaatin mescidlerini yıkınız, yakınız! diye emir verdi. Bu iki İslâm bahadırı müsareatle mescidin bulunduğu Benî Salim İbn-i Avf yurduna vardılar. Ve bu mehabetli emri hiç tereddüd etmeden ifa edip yaktılar, yıktılar.” (S.B.M: ci: 5, sh: 377)