2848- NEVM نوم : Uyku. Uyumak. *Rüya. *Sönmek. Sükût. (Bak: Rüya)
2849- Kur’anın (7:4) اَوْ هُمْ قَٓائِلُونَ âyet-i celilesindeki قَٓائِلُونَ kelimesinin manasını merak edip soran bir zata verilen cevabdır:
“Uyku üç nevidir:
Birincisi: Gayluledir ki, “fecirden sonra ta vakt-i kerahet bitinceye kadardır.” Bu uyku, rızkın noksaniyetine ve bereketsizliğine hadisce sebebiyet verdiği için, hilaf-ı Sünnettir. Çünki rızk için sa’yetmenin mukaddematını ihzar etmenin en münasib zamanı, serinlik vaktidir. Bu vakit geçtikten sonra bir rehavet ârız olur. O günkü sa’ye ve dolayısıyla da rızka zarar verdiği gibi, bereketsizliğe de sebebiyet verdiği, çok tecrübelerle sabit olmuştur.
İkincisi: Feyluledir ki, “ikindi namazından sonra mağribe kadardır.” Bu uyku ömrün noksaniyetine, yani uykudan gelen sersemlik cihetiyle o günkü ömrü nevm-âlud, yarı uyku, kısacık bir şekil aldığından maddi bir noksaniyet gösterdiği gibi, manevi cihetiyle de o gün hayatının maddi ve manevi neticesi ekseriya ikindiden sonra tezahür ettiğinden, o vakti uyku ile geçirmek o neticeyi görmemek hükmüne geçtiğinden, güya o günü yaşamamış gibi oluyor.
Üçüncüsü: Kayluledir ki, bu uyku Sünnet-i Saniyyedir. Duha vaktinden, öğleden biraz sonraya kadardır. Bu uyku, gece kıyamına sebebiyet verdiği için Sünnet olmakla beraber, Ceziret-ül Arab’da, vakt-üz zuhr denilen şiddet-i hararet zamanında bir tatil-i eşgal, adet-i kavmiye ve muhitiye olduğundan, o Sünnet-i Seniyyeyi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. Bu uyku, hem ömrü, hem rızkı tezyide medardır. Çünki yarım saat kaylule, iki saat gece uykusuna muadil gelir. Demek ömrüne hergün bir buçuk saat ilave ediyor. Rızk için çalışmak müddetine, yine bir buçuk saati ölümün kardeşi olan uykunun elinden kurtarıp yaşatıyor ve çalışmak zamanına ilave ediyor.” (L.270)
2850- Kur’anda (nevm) uyku ile alâkalı muhtelif âyetler vardır. Ezcümle Bir âyette şöyle buyurulur: (6:60) “وَهُوَ الَّذ۪ى O Allah kadirdir ki, يَتَوَفّٰيكُمْ بِالَّيْلِ geceleyin sizi vefat ettirir. Uyutur kendinizden geçirir, nefislerinizi sizden alır, kabzeder... ثُمَّ يَبْعَثُكُمْ ف۪يهِsonra gündüzün yine sizi ba’seder... İşte Allah insanları her gece vefat ettiriyor ve onlar uyurken maddi manevi neleri varsa hepsini biliyor ve ertesi gün aynen iade edip ba’sediyor ki, لِيُقْضٰٓى اَجَلٌ مُسَمًّىۚ bir ecel-i müsemma kaza olunsun, mukadder olan vakit, ömür tamam olsun...” (E.T. 1948-1950)
Kur’anda (39:42) âyeti de aynı mana ile alâkalıdır.
2851- Nevm hakkında Kur’andan birkaç not:
-Rukud tabir edilen Ashab-ı Kehf’in uykusu ki uyanık hale benzerdi: (18:18)
-Âyette “nüas” tabir edilen ve korkuyu (evhamı) teskin eden bir uyku hali: (Bu uykunun tıpta tedavi ile de alâkası olsa gerektir): (3:154) (8:11)
-Uykunun dinlenme, yorgunluğu gidermek cihetindeki ni’metiyeti: (25:47) (30:23) (78:9)
-Gece az uyumak: (51:17)
T.T. ci: 4, shf: 600, bölüm 4, âdab-ı nevme dairdir.