2984- RABİA-İ ADEVİYE رابعهء عدويه : (Hi. 95-185) Basra’lı bir hatun. Bütün hayatını dine hizmet için vakfetmiş, zevcinin vefatından sonra dinî şahsiyet sahibi ve zengin kimseler evlenmek teklifinde bulundukları halde; “Allah’ı anmaktan, dine hizmetten beni alıkoyar” fikri ile reddetmiş, fakirliği ve istiğnayı kabul edip dine hizmetten vazgeçmemiştir. Talebe okutmuş meşhur bir veliyedir. (R.Aleyha)
Ailenin 4. çocuğu olarak doğduğundan, dördüncü manasındaki rabi’ kelimesinin müennesi olan Rabia ismi verilmiştir. Manevi mertebesinden dolayı “Tac-ür Rical” ünvanı ile de anılır.
İmam-ı Gazali Hazretleri, İhya-yı Ulûm’un 3. cild Rub’ul Mühlikat kısmında der ki: “Basra velilerinden ve Haşimî kabilesinden Süleyman’ın oğlu Muhammed, zengin bir zat idi. Evlenmek için Basra âlimlerine mektub yazdı. Basra eşrafı, Rabia-yı Adeviye’yi ittifakla münasib gördüler. Bunun üzerine Muhammed, Rabia-yı Adeviye’ye mektubla zenginliğini bildirip evlenme teklifinde bulundu. Rabia-yı Adeviye mektuba şu cevabı verdi:
“Bundan sonra bilmiş ol ki; zâhidlik yani târik-i dünyalık, kalb ve bedenin huzurudur. Dünyalık peşinde olmak ise, insanın gam ve kederini artırır. Mektubumu aldığında azığını al ve ölümün için hazırlan. Oruç tut, iftarın ölüm olsun. Bana gelince: Eğer Allah sana verdiği servet gibi ve hatta iki misli de olsa kıymeti yoktur. Beni bir saniye Allah’tan meşgul edecek hiçbir şeye değer vermem” diyerek evlenme teklifini reddetmiş ve hayatını din yoluna vakfetmiştir.”