3448- SÜBHANALLAH سبحان الله : Cenab-ı Hakk’ın zatında, sıfatında ve ef’alinde bütün kusurlardan münezzehiyetini ifade eder. (Bak: Tesbih) Günlük hayatta “Sübhanallah” sözü, Cenab-ı Hakk’ın mahlukatı ve eserleri karşısında duyulan hayret ve taaccübü ifade için de söylenir.
3449- Sübhanallah kelime-i kudsiyesinin çok derin manaları vardır. Ezcümle:
“Cenab-ı Hakk’ı şerikten, kusurdan, noksaniyetten, zulümden, aczden, merhametsizlikten, ihtiyaçtan ve aldatmaktan ve kemal ve cemal ve celaline muhalif olan bütün kusurattan takdis ve tenzih etmek manasıyla, saadet-i ebediyeyi ve celal ve cemal ve kemal-i saltanatının haşmetine medar olan dar-ı âhireti ve ondaki Cennet’i ihtar edip delalet ve işaret eder.” (Ş.235)
3450- “Sübhanallah ve Elhamdülillah cümleleri, Cenab-ı Hakk’ı Celal ve Cemal sıfatlarıyla zımnen tavsif ediyorlar. “Celal” sıfatını tazammun eden “Sübhanallah”, abdin ve mahlukun Allah’tan baid olduklarına nazırdır. Cemal sıfatını içine alan “Elhamdülillah”, Cenab-ı Hakk’ın rahmetiyle abde ve mahlukata karib olduğuna işarettir.
Meselâ biri kurb, diğeri bu’d olmak üzere bize nazır şemsin iki ciheti vardır. Kurb cihetiyle hararet ve ziyayı veriyor. bu’d cihetiyle insanların mazarratlarından tahir ve safi kalıyor. Bu itibarla insan şemse karşı yalnız kabil olabilir, fail ve müessir olamaz.
Kezalik, bilâ teşbih, Cenab-ı Hak rahmetiyle bize karib olduğu cihetle ona hamdediyoruz. Biz ondan uzak olduğumuz cihetle onu tesbih ediyoruz. Binaenaleyh rahmetiyle kurbüne bakarken hamdet. Ondan baid olduğuna bakarken, tesbih et. Fakat her iki makamı karıştırma ve her iki nazarı birleştirme ki, hak ve istikamet mültebis olmasın. Lakin iltibas ve mezc olmadığı takdirde, her iki makamı ve her iki nazarı hem tebdil, hem cem’edebilirsin. Evet “Sübhanallahi ve bihamdihi” her iki makamı cem’eden bir cümledir.” (M.N. 124) (M.Nu 115. sahifede İkinci Bab, Sübhanallah’ın beyanı hakkındadır.)