3680- TATAVVU’ تطوّع : Müstehab ve mendub olan namazlar. *İbadeti sırf kendi isteğiyle yapmak. *Nafile namaz kılmak. (Bak: Nafile)
3681- Bir âyet-i kerimede şöyle buyuruluyor: (2:158) «وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًاۙ Herhangi bir kimse me’mur olmasa bile gönüllü olarak ve sırf kendi gönlünden koparak.. bir hayır yaparsa, فَاِنَّ اللّٰهَ شَاكِرٌ عَل۪يمٌ mükâfatını görür. Çünkü Allah şükredenleri ve şükürlerinin derecelerini bilir ve ona göre şükürlerini mukabilsiz bırakmaz... Bir hadis-i kudside şöyle varid olmuştur:
لَايَزَالُ عَبْدِىَ الْمُؤْمِنُ يَتَقَرَّبُ اِلَىَّ بِالنَّوَافِلِ حَتَّى اَكُونَ سَمْعَهُ الَّذِى يَسْمَعُ بِهِ وَبَصَرَهُ الَّذِى يُبْصِرُ بهِ وَقَلْبَهُ الَّذِى يُدْرِكُبِهِ
“Mü’min kulum, tatavvu ve nafilelerle bana takarrub ede ede o dereceye gelir ki, nihayet ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, bildiği kalbi olurum. Her işittiğini hak kulağıyla işitir, her gördüğünü hak gözüyle görür, her bildiğini hak bilgisiyle bilir, hiçbir işinde şaşmaz, yanılmaz, aldanmaz, aldatılmaz, doğruca muradına erer. Allah ile arasında bu derece yakınlık peyda eder.”1 Vezaifin icrasından başka sırf gönülden coşularak devam edilen nafile hayırlar bu kadar büyük vesile-i kemal ve saadettirler.» (E.T.557) (2:184) âyetinde de tatavvu’ kelimesi geçer. (Bak: Firaset)
1 Sahih-i Buharî 81.kitab-ür rikak 38.bab ve İbn-i Hanbel 6/256