3825- TEVBE-İ NASUH توبهء نصوح : Sadık tevbe. Nasuh tevbesi. Rücu’ ettiği günaha bir daha dönmemek veya tevbe eylediği günahı bir daha yapmamak için kasd ve niyet etmek ve bunda tam kararlı olmak.
3826- Bir âyette şöyle buyurur: (66:8) تَوْبَةً نَصُوحًۜا Tevbe-i nasuh: Nasuh bir tevbe. Burada tevbenin sıfatı olan nasuh ise, gafur vezninde mübalağa sigası olup nush, nasahat, nasihat maddesindendir. Bu madde Kamus Sahibinin de Besair’de beyan ettiği vech ile, esasen iki manaya mevzudur. Birisi, halislik ve safilik manasıdır. Nitekim mumu alınmış halis bala عَسَلٌ نَاصِحٌ denilir. Bu manaca nasuh, çok halis ve temiz demek olur. Birisi de söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle onarıp düzeltmek manasındadır. Nitekim elbisenin dikişine “nesahat-üs sevb” denilir. Bu manaca nasuh, çok ıslah edici, hiç bir gedik bırakmayacak vechile eksikleri düzeltip iyi onarıcı demek olur.» (E.T. 5126)
Buna göre tevbe-i nasuh, ciddi ihlas ile tam ıslah-ı hal etmek demektir.
3827- Tevbe hakkında âyetlerden birkaç not:
- Hırsızlıktan tevbe: (5:39)
- Cahillik sebebiyle kötülük yapıp sonra tevbe ile ıslah-ı hal edenlerin mağfireti: (4:16, 17, 18) (6:54) (16:119)
- İrtidaddan sonra tevbe: (3:86 ilâ 91)
- Münafıklıktan tevbe: (4:145, 146) (9:74)
- Müşriklikten tevbe: (9:5)
- Riba (faiz) almaktan tevbe: (2:279)
- Allah dilediği (lâyık gördüğü) kimseye tevbeyi nasib eder: (9:15, 27, 106, 18)
Tevbe ve istiğfar hakkında hadis-i şerifler de çoktur. Ezcümle: T.T. 5.ci.2, Kitab 5. Bölüm, sh:265-286; Sahih-i Müslim 49.Kitab-üt Tevbe ci:8, sh:234; İ.M. 37.Kitab-üz Zühd, 30.Bab, aynı mevzu ile alâkalıdır.