3853- TEYEMMÜM تيمّم : Arabça ى م م kökünden, tefe’ul vezninde bir kelimedir. Lügatta, kasdetmek manasına gelir. *Fık: Su bulunmadığı veya su bulunup da kullanılması mümkün olmadığı takdirde, temiz olan toprak cinsinden bir şey ile, abdestsizliği veya gusulsüzlüğü -hadesi- gidermek maksadıyla yapılan bir ameliyedir.
3854- Kur’anda teyemmüm (4:43) (5:6) âyetlerinde geçer. Teyemmüm hakında hadisler de vardır. Fıkıh kitablarında teferruatıyla izah edilmiştir. Ezcümle Büyük İslâm İlmihali’nin teyemmüm bahsinden seçtiğimiz bazı kısımlar şöyledir:
«Abdestsiz olan veya gusletmesi icab eden bir kimse, iki elini toprak cinsinden temiz bir şeye bir kere vurup bununla yüzünü mesheder. Sonra iki elini bir daha vurup bununla da dirseklerine kadar iki elini mesheder. Ve bu ameliyesi, hadesi gidermek veya namaz kılmak veya taharetsiz sahih olmayan sair bir ibadette bulunmak niyetine mukarin olur. İşte teyemmümün mahiyeti bundan ibarettir. O halde teyemmümün farzları da, bir niyet ile iki meshden ibaret bulunmuş olur. İmam Züfer’e göre teyemmümde niyet, farz değildir.
Teyemmümün meşruiyeti, Hicret-i Nebeviyenin beşinci senesindedir...
3855- Teyemmümün şartları:
...Su, temizlenecek kimsenin bulunduğu yerden en az bir mil yani dört bin kadem (adım) uzakta bulunmalıdır. Bu halde su hakikaten bulunmamış sayılır.
Yahud su var ise de yıkandığı takdirde hastalanmaktan veya hastalığın artmasından veya uzamasından, bittecrübe müslim, hâzık bir tabibin beyanına nazaran korkulmalıdır. Bu halde su hükmen bulunmamış sayılır.
...Bedeli olan, yani kazası mümkün bulunan namazlar için su bulunduğu halde, mücerred fevtinden dolayı teyemmüm caiz olmaz. Cuma ve sair vakit namazları gibi.
...Teyemmüm edecek kimse, elini teyemmüm edeceği şeye vaz’ederken veya eline dokunan toprak ile yüzünü meshe başlarken, bu hareketini hadesten taharet veya namaz kılmak veya taharetsiz yapılması caiz olmayan başka bir ibadet-i maksudede bulunmak kasdıyla yapmalıdır. Böyle bir kasda mukarin olmayan bir teyemmüm ile namaz kılınamaz. Velev ki mücerred teyemmüme niyet edilsin. Binaenaleyh su bulamayan abdestsiz bir kimse, meselâ yalnız Mushaf-ı Şerifî eline almak veya bir mescid-i şerife girmek maksadıyla teyemmüm etse, bununla namaz kılınması sahih olmaz.
3856- ...Teyemmüm her vech ile temiz olan yer cinsinden bir şey ile yapılmalıdır. Şöyle ki: Kendisine pislik dokunmamış olan toprak ile, kum, horasan, alçı gibi yer cinsinden olan şeyler ile, mermer gibi madeni taşlar ile, kiremit, tuğla, yakut zümrüt, zebercet, kibrit, tutya, mercan ile, nemli veya yanık toprak ile, yer cinsinden olmayan bir şey ile karışık olup o şeye galib olan toprak ile, müftabih görülen kavle göre kaya tuzu ile ve çamur ile sıvanmış duvar ile teyemmüm olunabilir.
3857- ...Cünüblükten dolayı teyemmüm etmiş bir kimseden abdesti bozan bir şey zuhur etse cünüb değil, abdestsiz olmuş olur. Binaenaleyh yalnız abdeste yetecek su bulunursa bununla abdest alır, bunu da bulamazsa tekrar teyemmüm eder.
...Su bulunmadığından veya hastalıktan dolayı yapılmış olan bir teyemmüm, su bulunduğu ve hastalık zail olduğu anda bozulur, nihayet bulur. Su ile abdest alınmadıkça veya gusl edilmeyince namaz kılınamaz.
Cünüblükten dolayı yapılan teyemmüm, abdest yerine de geçer. Binaenaleyh araya yeniden bir cünüblük veya abdestsizlik hali geçmedikçe suyu istimale kudret hasıl oluncaya kadar bu teyemmümle müteaddit namazlar kılınabilir.» (B.İ.İ. 88-93) Bülûğ-ul Meram tercemesi, 1.cild sh: 152’de teyemmüm bab’ı vardır.