4001- YEVM-İ ŞEK يومِ شكّ : «Yevm-i şek, Şaban-ı Şerifin otuzuncu günüdür. Velev ki havada bir arıza bulunmasın. Çünki o gün başka bir beldede hilalin görünmüş olması melhuzdur. Bu, metali’ ihtilafına itibar olunmasına göredir. Matla’ların ihtilafını muteber sayan zatlara göre bir günün, “yevm-i şek” sayılabilmesi için hava bulutlu bulunmalıdır veya gecenin otuzuncu gece olduğuna dair bir alâmet bulunmamalıdır. Meselâ hilalin göründüğüne dair olan şehadet reddedilmiş olmalıdır. Şek günü, Ramazan-ı Şerife veya bir vacibe niyet edilerek oruç tutulsa bakılır; eğer ramazan olduğu anlaşılırsa bu oruç Ramazan-ı Şerif orucundan olmuş olur. Ramazan olmadığı anlaşılırsa ramazan-ı şerif orucuna niyet edilmiş olduğu takdirde bir nafile olmuş olur, iftar edilirse kazası lâzım gelir. Fakat bir vacibe niyet edilmiş olduğu takdirde o vacib namına sahih olur.
Şayet o günü Şabandan mı, yoksa Ramazandan mı olduğu anlaşılmazsa bir vacib namına niyet edilmiş olan oruç, o vacib namına sahih olmaz. Çünkü o günün ramazandan olmak ihtimali vardır. Şek gününde tatavvua (nafileye) niyet edilse -sahih olan kavle göre- bunda bir beis yoktur. Ramazan-ı Şerif olduğu anlaşılırsa, Ramazan orucu tutulmuş olur. Şaban olduğu tebbeyyün ederse bu oruç nafile olmuş olur. Bu halde iftar edilse kazası lâzım gelir. Çünkü bunun tutulması iltizam edilmiştir.
Şek gününde “Ramazan ise oruç tutmaya, değilse iftar etmeye” niyet etmiş olan bir kimse, oruç tutmuş olmaz. Zira oruca niyette katiyyet lâzımdır. Böyle tereddütle oruca karar verilmiş olamaz. Yevm-i şekde nâsa işaa etmeksizin oruç tutmak, havass-ı ümmet için efdaldir, avam hakkında ise “tevellüm” efdalidir.» (B.İ.İ. 254)