3990- YAVUZ SULTAN SELİM ياووز سلطان سليم : (Hi. 875-926) Osmanlı Padişahlarından dokuzuncusudur. Sultan Süleyman Han’ın babası, II.Bayezid Han’ın oğludur.
Azim ve sebat örneği olan ve memleket mes’elelerinde en küçük kusurları bile afvedemiyen Yavuz Selim, Çaldıran seferine çıkmıştı. Uzun müddet seferde olan askerleri bir gün padişahın çadırına kurşun atacak kadar işi ileri götürdüler. Yavuz Selim hemen çadırından dışarı fırladı, atına atladığı gibi toplu bir halde duran yeniçerilerin arasına atını sürdü, öfkeli nazarlarla sert sert baktıktan sonra:
“Bre asker kıyafetli korkak herifler! Askerî itaat, emre muhalefetten mi ibarettir? Zahmete katlanmadan zafer kazanmak kande görülmüştür? Şecaat ve erliğinden şüphe edenler, rahatını düşünenler geri dönüp karılarının yanlarına gitsinler. Ben buraya kadar zahmetler ihtiyar edip, kemal-i zelilane bir surette geri dönmek için gelmedim. Şemşir-i celadetim altında hamaset ve şecaat göstermek isteyenler benimle beraber gelsinler. Siz gelmezseniz, ben yalnız da giderim.” diyerek atını Çaldıran’a doğru sürmüştür.
Neticede Şah İsmail’e galip geldi. Şiiliğin Anadolu’ya yayılmasına mani oldu. Daha sonra Tebriz ve Mısır’ı aldı. Hutbelerde “Haremeyn-i Şerifeynin Hâdimi” diye ismini okuttu ve İlk Osmanlı Halifesi oldu. Osmanlı Devleti’nin topraklarını iki misline çıkardı. Büyük bir İslâm ittihadı için gayret gösteriyordu. Şirpençe denilen bir çıban sebebiyle rahmet-i Rahman’a kavuştu. Türbesi, İstanbul’da yaptırdığı Sultan Selim Camii avlusundadır. (R.Aleyh)
Yavuz Sultan Selim, haklı olarak ittihad-ı İslâma çok ehemmiyet vermiş ve bu yolda çok gayret sarfetmiştir. Bu mevzudaki hassasiyetini bir beytinde şöyle dile getirmiştir:
İhtilaf ü tefrika endişesi
Kûşe-i kabrimde hatta bîkarar eyler beni,
İttihadken savlet-i a’dayı def’a çaremiz;
İttihad etmezse millet, dağdâr eyler beni...