DERSLER / Alfabetik Derlemeler ve Dersler

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

وَ بِهِ نَسْتَعِينُ

Nasıl Bir Cemiyet ve Cemaat

Nasıl ki bir cemiyette mesela, Arabistan’da veya Türkiye’de ilh.. doğan çocuk, doğduğu cemiyetin lisanını, hatta bölgevî şivelere kadar konuşma tarzını tahsilsiz öğreniyor. Aynen öyle de Risale-i Nur derslerini yapan ve Nurun asıl lisanını tağyir etmeden ve sadeleştirmeden konuşan ve sohbetler yapan Nur cemaatının içinde bulunanlar da, Nurun lisanını öğrenmeye çalışmadan o lisana alışır ve giderek ilerler. Gerçi, Risale-i Nur’un tabiratını ilmî şekliyle ve kısa zamanda öğrenmek matlubtur. Fakat bu ilmî çalışmayı yapmayan ve yapamayanlar, derslere gitmek ve Nurun lisanını asliyetiyle muhafaza eden Nurcuların muhaverat ve sohbetlerini dinlemekle de Nurun asıl lisanına aşinalık kazanır.  

Mezkûr hakikata bakan şu ifadeler şayan-ı ibrettir:

Umum erkân-ı İslâmiyete ait muhaverat-ı ehl-i İslâm, o kelimat-ı mukaddesenin mücmel meallerini, mütemadiyen ehl-i imana telkin ediyorlar.” (M:434)

“Asr-ı saadetteki ictimaiyatın “Sohbetleri, muhavereleri, vukuatları, ahvalleri ona (Marziyat-ı İlahiyeyi anlamaya) bakıyordu. Ona göre cereyan ettiğinden her kimin güzelce bir istidadı bulunsa, onun kalbi ve fıtratı, şuursuz olarak herşeyden bir ders-i marifet alır....ve muhaverattan taallüm ediyordu.” (S:481)

İşte bu ifadeler mezkûr fıtrî ve şuursuz taallümü ifade ediyor. İşte Nur cemaatı dahi Asr-ı Saadeti takib eden Risale-i Nur’a ve Hz. Üstad’a tağyiratsız ittiba ederse, aynı fıtrî taallüme medar olur. Çünkü bu fıtrî bir kanundur, tagayyür etmez. Terbiyelerde fiilî telkine bakan aynı kanundur.

Gerçi bu fitrî istifade, tahsil ile kazanılan lisanın mana inceliğine vukufiyet derecesinde ve kısa zamanda olmasa da yine bu fıtrî taallüm Nurun feyizlerinden istifazaya medar olur.

İşte Nurun lisanını sadeleştirmekle bu fıtrî kanun tağyir edilip asliyetindeki mezaya zail olur.

Bu dersi indirmek için tıklayınız.

Yukarı Çık