DERSLER / Alfabetik Derlemeler ve Dersler

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ

Ehemmiyetli bir kaide-i Kur’aniye

“Bazan Kur’an, Cenab-ı Hakk’ın fiillerini tafsil ediyor. Sonra bir fezleke ile icmal eder. Tafsiliyle kanaat verir, icmal ile hıfzettirir, bağlar.” S:418

EVET ÜMİDVAR OLUNUZ, ŞU İSTİKBAL İNKILABI İÇİNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ, İSLÂM'IN SADÂSI OLACAKTIR!

Zamanımızda ortaya çıkan bazı mühim hadiseler Risale-i Nur’daki şu beyanları hatırlatıyor.

“..hâl-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslâmiyeteinkılab edecektir. Ve Kur'anaiktida ederek, o İsevîlikşahs-ı manevîsi tâbi' ve İslâmiyet metbu' makamında kalacak; din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken; âlem-i semavattacism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadir-i Külli Şey'inva'dineistinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey' va'detmiş, elbette yapacaktır.”  (Mektubat: 57)

“Şahs-ı İsa Aleyhisselâm'ınkılıncı ile maktul olan şahs-ı Deccal'ın teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı manevîsini öldürecek ve inkâr-ı uluhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek ancak İsevî ruhanîleridir ki; o ruhanîler, din-i İsevî'nin hakikatını hakikat-ı İslâmiye ile mezcederek o kuvvetle onu dağıtacak, manen öldürecek. Hattâ"Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelir. Hazret-i Mehdi'ye namazda iktida eder, tâbi' olur."1 diye rivayeti bu ittifaka ve hakikat-ı Kur'aniyeninmetbuiyetine ve hâkimiyetine işaret eder.” (Şualar: 587)

“Hem âlem-i insaniyette inkâr-ı uluhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeriyeyizîr ü zeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın din-i hakikîsini İslâmiyetinhakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve "Müslüman İsevîleri" ünvanına lâyık bir cem'iyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak; beşeri, inkâr-ı uluhiyetten kurtaracak.” (Mektubat: 441)

Mütecaviz dinsizliğe karşı İslam-Hristiyan ittifakı asrımızın ehemmiyetli meselelerinden biri olmuştur. Bununla alakadar olarak manidar bir hadiste şöyle buyuruluyor:

سَتُصَالِحُونَ الرُّومَ صُلْحًا آمِنًا فَتَغْزُونَ أَنْتُمْ وَهُمْ عَدُوًّا مِنْ وَرَائِكُمْ فَتُنْصَرُونَ وَتَغْنَمُونَ وَتَسْلَمُونَ

“İstikbalde Rum ile emniyeti te’min eden bir sulh akdedeceksiniz ve birlikte ikinize de muhalif olan bir düşmana karşı savaşacaksınız.2

Bu hadis-i şerif, beynelmilel dinsizlik ve anarşiliğe karşı, İslâm-Hristiyan ittifakını haber verirken, metindeki صُلْحًا آمِنًا “Sulhenâminen” ifadesi, umumi huzur ve asayişi ciddi ihlal eden anarşizmden zımnen haber verir. Çünki mana-yı muhalifi ile anlaşılıyor ki; anarşizmin şiddetinden umumi emniyetin iadesine şiddetli ihtiyaç doğacak, yani “emniyet sulhu”, emniyeti temin edebilmek için gereken kuvvete sahib olmak ancak İslâm-Hristiyan ittifakıyla mümkün olacak diye işaret eder.

“Hattâ hadîs-i sahihle, âhirzamanda İsevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur'an ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslekdaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hristiyanların hakikî dindar ruhanîleri ile dahi, medar-ı ihtilaf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve niza' etmeyerek müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar.” (Lem'alar: 151)

“..ehemmiyetli bir endişe ve bir teselli kalbime geliyor ki: Bu geniş boğuşmaların neticesinde eski harb-i umumîden çıkan zarardan daha büyük bir zarar, medeniyetin istinadı, menbaı olan Avrupa'da deccalane bir vahşet doğurmasıdır. Bu endişeyi teselliye medar; Âlem-i İslâm'ın tam intibahıyla ve Yeni Dünya'nın, Hristiyanlığın hakikî dinini düstur-u hareket ittihaz etmesiyle ve Âlem-i İslâmla ittifak etmesi ve İncil, Kur'anaittihad edip tâbi' olması, o dehşetli gelecek iki cereyana karşı semavî bir muavenetle dayanıp inşâallah galebe eder.” (Emirdağ Lahikası-1: 58)

Bütün bu ve benzer beyanların neticesi olarak Hazret-i İsa’nın (A.S) nüzul ettiği ve Risale-i Nur’da “Müslüman İsevileri” şeklinde tavsif edilen mücahid cemaatin vazife sahasında oldukları ihtimali kuvvet kazanıyor. Bediüzzaman Hazretlerinin Kur’anın işarat ve feyzine istinaden verdiği haberlerin doğruluğu müdakkiklerin nazarında tahakkuk etti ve ediyor. Mesela bunun bazı cüz’i numunelerini gösterelim. 1960 ihtilaline işaret eden şu ifade;

3 Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde

Said'den yetmiş dokuz4 emvatbâ-âsam âlâma.

Sekseninci olmuştur, mezara bir mezar taş.

Beraber ağlıyor hüsran-ı İslâm'a.

Mezar taşımla pür-emvatenindar o mezarımla

Revanım saha-i ukba-yıferdâma.

Yakînim var ki: İstikbal semavatı, zemin-i Asya

Bâhem olur teslim, yed-i beyza-yı İslâm'a.

Zira yemin-i yümn-i imandır

Verir emnieman ile enama...” (Sözler: 694)

“Eğer beraber olsa, Miladi bin dokuzyüzyetmişbir (1971) olur. O tarihte dehşetli bir şerden haber verir. Yirmi sene sonra, şimdiki tohumların mahsulü ıslah olmazsa, elbette tokatları dehşetli olacak.” Şualar (269)

Şeklinde verilen bu haber aynen çıkmıştır merhum Zübeyir Ağabey bu sözü bana birkaç defa demiştir. Hem şu cümleyi de Hz.Üstad’dan naklen söylerdi “Sen benden sonra 10 sene sürüneceksin” aynen öyle oldu. Yani hayatı hep sıkıntılı geçti.

“Risale-i Nur ve hakikî şakirdleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtîye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmağa çalışıyorlar.” Emirdağ Lahikası-1 (21)

Bu haber dahi 1946’larda verildiğinden 50 sene sonra, 1996 ve sonrası nifak cereyanının yaptığı ve yaptırdığı gizli bir taarruzdur. Fakat sinsi cereyan hıfz-ı İlahi ile maksadına varamamıştır.

Meseleyi uzatmamak için bu misallerle iktifa edildi.

1 İbn-i Mace hadis: 4077

2 TacTercemesi cilt: 4 hadis: 960; İbn-i mace 4089; Ebu Davud cihad: 156 ve melahim: 2; İbn-i Hanbel 4/91, 5/372, 9/40,65

3 Bu kıt'a, onun imzasıdır. Sözler ( 694 )

4 Her senede iki defa cisim tazelendiği için iki Said ölmüş demektir. Hem bu sene Said yetmişdokuz senesindedir. Herbir senede bir Said ölmüş demektir ki, bu tarihe kadar Said yaşayacak.} Sözler ( 694 )

Aynen doğru çıkmış (hazırlayan)

Bu dersi indirmek için tıklayınız.

Yukarı Çık