بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
MEHDİ RİSALE-İ NUR
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُه
Sh: 791 Gayr-ı münteşir
Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur’aniyede kuvvetli arkadaşım!
Sen Feyzi’ye yazdığın mektubunda bir kelimeye nazar-ı dikkati celbetmen sırrıyla, yirmi dakika mektub ve kitablarla, Feyzi ile konuşurken dikkat etmedim. O gittikten sonra anladım. Nazarınız verdim, o kelimeyi buldum. Kalbime geldi ki: Bu kelime içindir ki, hatırıma gelmedi.
Aziz kardeşim! Bana karşı irtibatınız yalnız Risale-i Nur’un kıymeti ve ehemmiyeti noktasında hakikîdir. Benim şahsım itibariyle haddimden çok fazla bir kıymet tasavvur edip irtibat etmek hakikî değil. Belki de zararı var. Evet mes’ele ikidir. Biri, Risale-i Nur’dur. Biri de, onun bir tercümanı. Ve Risale-i Nur hakkındaki hüsn-ü zannınız daha fevkinde Risale-i Nur’a lâyıktır. Çünki Kur’an-ı Hakîm’in bir mu’cize-i maneviyesidir. Âhirzamanda gelecek Hazret-i Mehdi de ona o kıymeti verecek itikadındayım.
Eski zamanlarda şahsî birer hidayet edici, birer müceddid her asırda gelmişler. Bu zaman, cemaat zamanı olduğu ve enaniyetin fevkalâde hükmettiği zaman olduğu için, şahsiyetlerin ehemmiyeti hakikat noktasında o kadar yoktur. Yalnız kıymet ve kuvvet, mütesanid cemaatlerden tezahür eden şahs-ı manevîdedir. Lillâhilhamd, Risale-i Nur’un eczalarından ve şakirdlerin tesanüdünden tezahür eden bir şahs-ı manevî, bizlere ve bu zamana Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın hakaikını izhar etmeğe en mükemmel bir rehber, bir mürşiddir. Onun hizmetinde bulunan benim gibilere, onun evsaf-ı azîmesini vermek yanlıştır. Fakat herbirimiz onun evsaf-ı azîmesinden bir nevi mazhariyetle istifade ederiz. Ben itiraf ediyorum ki; ben bu eserlere değil sahib belki hizmetinde bulunmasına da lâyık değildim. Cenab-ı Hakk’ın azamet-i kudretine bir delildir ki; en ehemmiyetsiz bir şahsiyetimi gayet ehemmiyetli bir hakikata delil yapmıştır.
Hem Risale-i Nur, öyle bir derecede kıymetini göstermiş; daha müşterileri ona celbetmek için, bir dellâlını fevkalâde göstermeğe lüzum yok.
Kardeşim! Bu izahatımdan gücenme. Bir derece zamanca lüzumu vardır. Cenab-ı Hakk’a yüzbin şükür ediyorum ki, İnebolu’yu ikinci Isparta hükmüne geçirmiş.
Oradaki kardeşlerimize birer birer selâm ediyorum. Salahaddin’in fıkrası da güzeldir. Isparta’ya gönderilecek emanetler geldi. Birinci İhlas’ın bir küçük hâşiyesini gönderiyorum.
Kardeşiniz Said
Bu dersi indirmek için tıklayınız.