7- ABBASİLERعباسيلر : Hulefa-i Raşidin’den sonra hilafete geçen iki hanedandan ikincisi. Abbasi halifeleri, Peygamber Efendimizin amcası Hz. Abbas’ın soyundan oldukları için bu isimle şöhret bulmuşlardır.
Abbasi soyundan gelen Ebu-l Abbas Abdullah es-Seffah Mi.749 (Hi. 132) tarihinde Kufe’de Ebu Müslim-i Horasani’nin de desteğiyle ilk Abbasi halifesi olarak hilafet makamına geçti.(Bak: Hilafet)
Bundan sonra eski Enbar şehrini imar ederek burasını Haşimiye adıyla hilafet merkezi yaptı. Abdullah’dan sonra kardeşi ve halife olan Ebu Cafer Mansur, Bağdad şehrini kurarak başkent yaptı. Bazı halifelerin Samarra şehrinde ikamet etmelerine rağmen Bağdad şehri esas merkez olarak nihayete kadar devam etti. Abbasi halifeleri Ebu Cafer Mansur’dan itibaren bilhassa Harun-er Reşid ve oğlu Me’mun zamanında matematik, tıb, felsefe gibi ilimlere ait olan Yunan kitabları Arabça’ya tercüme edilmiştir. Bu sebeble de Avrupa felsefesinin İslâm dünyasında bazı menfi tesirleri görülmüş ve buna karşı da başta İmam-ı Gazali olmak üzere İslâm büyükleri mukabele etmişlerdir.
8- İslâm memleketlerinden yalnızca İspanya, Endülüs Emevilerinin elinde kalıp, diğer yerler, Abbasi halifelerinin idaresinde bulunuyordu. Hindistan ve Maveraünnehir de bu sınırlara dahil idi. Abbasiler devrinde kültür, imar işleri ilerlemiş ve milli gelir çok artmış, bu medeniyet üç kıtaya yayılmıştı. Ancak devletin sınırlarının çok geniş olması, merkeziyetçi idareye fazla imkân vermiyor ve idareyi güçleştiriyordu. İkinci Hicri asrın sonundan itibaren Abbasi halifeleri adına hutbe okunan bazı emirlikler kuruldu. Bunlardan Afrikiyye’de Beni Ağleb, Horasan’da Beni Tahir, daha sonra Beni Leys ve Âl-i Saman, Mısır’da Beni Tulün hükümetleri en önemli olanlarıdır. Bu hükümetler gittikçe bağlılıklarını azaltmağa başladılar. Nihayet önce Büveyhiler, sonra Selçuklular Irak’ı da ellerine geçirerek Emir-ül Ümera (Emirler Emiri) ünvanıyla Bağdad’da dahi hüküm sürmeğe başladılar.
Ancak hilafet ilga edilmiyerek halifelerin sadece ünvanı kalmıştı. Dördüncü Hicri asrın ortalarında Batı Afrika’dan gelip, Mısır’ı zabt ve Kahire’yi merkez yapan Fatımiler hilafet iddiasında bulundular. Böylece Abbasilerin Afrika kıtasında hükümleri ve hutbeleri ortadan kalktı. Şam bölgesi ise bazan Fatımilere, bazan Abbasilere tabi oldu. Altıncı Hicri asrın ortalarında Fatımiler yıkılınca Salahaddin-i Eyyubi Mısır’da Abbasilerin hakimiyetini yeniden kurdu. O sırada Haçlılar, Şam ve civarını istila ettiklerinden Salahaddin-i Eyyubi, Atabeylikler ve diğer Türk hükümetleriyle beraber Haçlılarla kahramanca mücadele etti.
9- Abbasi Devleti her geçen gün kuvvet ve itibarını kaybediyordu. Son Abbasi halifesi olan Musta’sım dinine çok bağlı ve sünni idi. Veziri olan İbn-i Alkami ise Şii olup, halifeye sadık değildi. Devleti bu idare ediyordu. Abbasileri yıkıp, Şii devleti kurmak istiyordu. Bunun için Moğol hükümdarı Hülagu’nun Bağdad’ı alarak halifeliği yıkmasını ve kendinin de ona vezir olmasını arzu ediyordu. Şamanist olan Cengiz’in torunu Hülagu’nun müşaviri Nasırüddin Tusi de Şii olup durmadan Bağdad’ı almasını teşvik ediyordu. Neticede Hülagu’nun ikiyüzbin kişilik kuvveti karşısında duramadı. Bağdad teslim olduğunda insanlık tarihinin en büyük vahşetlerinden biri cereyan etti. Halife yanındakilerle birlikte idam edildi. Dörtyüzbinden fazla müslüman kılıçtan geçirildi. Milyonlarca İslâm kitabı Dicle’ye atıldı. Güzel şehir harabeye döndü. Böylece 524 senelik Abbasi Devleti yıkıldı. Bu yıkılışın önemli müsebbiblerinden olan vezir İbn-i Alkami’ye hiçbir vazife verilmedi. Zillet içinde o sene öldü. Ancak Hülagu istilasından kurtulan Abbasi halifelerinden biri 1261 (Hi. 659)da Mısır’a gitti. Orada hüküm sürmekte olan Memluk sultanlarından Baybars tarafından Kahire’de halife ilan edildi. Abbasilerin bu kolu da Mısır’da 1517 (Hi. 923) tarihine kadar devam edip bu esnada hilafet makamında bulunan III. Mütevekkil Alallah, hilafeti kendi arzusuyla Mısır ve Hicaz Fatihi Yavuz Sultan Selim Han’a teslim etti. Selçuklular ve Memluklerdeki Abbasi halifeleri, müslümanların sadece manevi imamı idiler. Devlet idaresini sultanlar yürütüyordu.1
10- Bağdad’da hüküm süren asıl Abbasi hilafeti 750 (Hi. 132) tarihinden 1258 (Hi. 656) tarihine kadar 508 sene, Mısır’daki kolu da 1261 (Hi. 659)dan 1516 (Hi. 923) tarihine kadar 255 sene toplam 763 sene devam etti. Bağdad Abbasilerinin yıkılmasıyla Mısır Abbasilerinin kurulması arasında 3 senelik bir fetret devri vardır. Bağdad’daki asıl Abbasilerden 37, Mısır’daki Abbasilerden 17 halife vazifede bulundular.
11- İslâm Ansiklopedisi’nin nakline göre, Bağdad Abbasi halifelerinin hilafete geçiş tarihleri:
Hicri Miladi
Saffah.............. 132 750
Mansur............ 136 754
Mehdi.............. 158 775
Hadi................ 169 785
Reşid............... 170 786
Emin............... 193 809
Me’mun.......... 198 813
Mu’tasım........ 218 833
Vasık............... 227 842
Mütevekkil...... 232 847
Muntasır.......... 247 861
Mustain........... 248 862
Mu’tazz........... 252 866
Mühtedi.......... 255 869
Mu’temid........ 256 870
Mu’tezid......... 279 892
Muktefi........... 289 902
Muktedir......... 295 908
Kahir.............. 320 932
Razi................. 322 934
Muttaki............ 329 940
Müstekfi.......... 333 944
Muti................ 334 946
Tai.................. 363 974
Kadir.............. 381 991
Kaim............... 422 1031
Muktedi.......... 467 1075
Müstazhir....... 487 1094
Müsterşid....... 512 1118
Raşid............ 529 1135
Muktefi.......... 530 1136
Müstencid....... 555 1160
Mustazi........... 566 1170
Nasır.............. 575 1180
Zahir............... 622 1225
Mustansır........ 623 1226
Musta’sım....... 640-656 1242-1258
12- Mısır Abbasi Halifelerinin Hilafete Geçiş Tarihleri:
Hicri Miladi
Mustansır Billah Ebu-l Kasım Ahmed..... 659 1261
Hakim Bi-Emrillah Ebu-l Abbas Ahmed..... 660 1261
Müstekfi Billah Ebu-l Rabi Süleyman...... 701 1302
Vasık Billah Ebu İshak İbrahim...... 740 1340
Hakim Bi-Emrillah Ebu-l Abbas Ahmed....... 741 1341
Mu’tezid Billah Ebu-l Feth Ebu Bekr........ 753 1352
Mütevekkil Alallah Ebu Abdullah Muhammed..... 763 1362
Mu’tasım (Musta’sım) Billah Ebu Yahya Zekeriya.... 779 1377
Mütevekkil Alallah (ikinci defa)...... 779 1377
Vasık Billah Ömer...... 785 1383
Mu’tasım Billah (ikinci defa)....... 788 1386
Mütevekkil Alallah (üçüncü defa)..... 791 1389
Mustain Billah Ebu-l Fazl El-Abbas..... 808 1406
Mu’tezid Billah Ebu-l Feth Davud..... 816 1414
Müstekfi Billah Ebu-l Rabi’ Süleyman..... 845 1441
Kaim Bi-Emrillah Ebu-l Beka Hamza...... 855 1451
Müstencid Billah Ebu-l Mehasin Yusuf...... 859 1455
Mütevekkil Alallah Ebu-l İzz Abdülaziz....... 884 1479
Müstemsik Billah Ebu-s-Sabr Yakub.... 903 1479
Mütevekkil Alallah Muhammed........ 914 1508-9
Müstemsik Billah2...... 922-923 1516-17
13- Abbasi devleti hakkında tarihî bilgi olarak verdiğimiz bu izahtan sonra Abbasiler hakkında gelen bir hadis-i şerifi de nakledelim. Aynı zamanda bu rivayet, Peygamberimizin Peygamberliğini isbat eden mucizelerindendir. Çünki, seneler sonra olacak olan hâdiseyi i’lâm-ı İlahî ile bildirmiş ve aynen öyle olmuştur. Şöyle ki:
14- «Kat’i bir mu’cize-i Nebeviyeyi (A.S.M.) gösteren bu hadis-i sahihde,
لَنْ تَزَالَ الْخِلاَفَةُ فِى وِلْدِ عَمِّى صِنْوِ اَبِى الْعَبَّاسِ حَتَّى يُسَلِّمُوهَا اِلَى الدَّجَّال3
«Yâni: Benim amcam, pederimin kardeşi Abbas’ın veledinde Hilâfet-i İslâmiye devam edecek. Tâ Deccal’a, o hilafeti yani saltanat-ı hilâfet Deccal’ın muhrib eline geçecek.” Yâni, uzun zaman beşyüz sene kadar hilafet-i Abbasiye vücuda gelecek, devam edecek. Sonra Cengiz, Hülâgu denilen üç deccalden birisi o saltanat-ı hilafeti mahvedecek, deccalane, İslâm içinde hükümet sürecek. Demek, İslâm içinde müteaddid hadislerde üç deccal geleceğine zâhir bir delildir. Bu hadisdeki ihbar-ı gaybî, kat’i iki mucizedir: (Bak: 3844.p.)
Biri, hilafet-i Abbasiye vücuda gelecek beşyüz sene devam edecek.
İkincisi de, sonunda en zâlim ve tahribci Cengiz ve Hülâgu namındaki bir deccal eliyle inkıraz bulacak.”(Ş.506)
15- Abbasiler zamanında ortaya çıkan bid’at fırkaları ve ihtilafları ve bunlara karşı dinî mücahedeler, İslâm tarihinde mühim yer işgal eder. Ezcümle:
«Abbasilerin zamanında, o tarihte Mu’tezile, Râfizî, Ceberî ve perde altında zındıklar, mülhidler, İslâmiyeti zedeliyen çok fırak-ı dâlle meydana gelmiştiler. Şeriat ve itikad noktasında ehemmiyetli sarsıntılar olması hengâmında, Buhari, Müslim, İmam-ı A’zam, İmam-ı Şafii, İmam-ı Mâlik, İmam-ı Ahmed İbn-i Hanbel ve İmam-ı Gazalî ve Gavs-ı Azam ve Cüneyd-i Bağdadî gibi pekçok eazım-ı İslâmiye imdada yetişip o fitne-i diniyeyi mağlub ettiler. O tarihten üçyüz sene sonraya kadar o galebe devam ile beraber, perde altında yine o ehl-i dalâlet fırkaları, siyaset yoluyla Hülâgu Cengiz fitnesini İslâmların başına getirdiler. Bu fitneden hem Hadis, hem Hazret-i Ali Radıyallahu Anh sarih bir surette aynı tarihiyle işaret ediyorlar.” (Ş.331)
1Hülâgu sadece Abbasileri yıkmakla kalmamış, İslâm medeniyetini de tahribe çalışmıştır. Fakat İslâm üleması Hülâgu’nun askerlerini müslüman etmeye çalışmış ve kılıçla gelen Moğol ordusundan pek çok kimse İslâmiyet’e girip hizmet etmişlerdir. Böylece orduların yapamadığını, ülema yapmıştır.
2(ikinci defa, oğlu Mütevvekkil’in tam salâhiyetli mümessili sıfatı ile)
3Sahih-i Tirmizi ci:4 kitab:34 hadis no:2226 ve Müsned İbn-i Hanbel ci:5 sh:221