898- FANTAZİYE فانتازيه : Yalandan gösteriş, boş debdebe. Zahirî süs ve zinet. Lüzumlu ihtiyaçtan olmayan ve zevk için kullanılan pahalı eşya, (Bak: İsraf, Sıbgatullah)
Fantazi; israfa, harama ve gaflete götürdüğünden dinimizde kötülenmiştir. Fantaziyenin menşei olup, sefahet ve israfatı milletlere aşılayan Avrupa’nın mimsiz medeniyeti, millî şahsiyetimizi ve fazileti korumak için milletçe taklid değil, takbih edilmelidir. Şeair-i İslâmiyeyi yaşamak, en müessir fiilî takbih olduğu gibi; fikren ve lisanen de Avrupa’nın bozuk kısmına şöyle hitab ediliyor:
«Ey sefahet ve dalalette bozulmuş ve İsevî dininden uzaklaşmış Avrupa! Deccal gibi birtek gözü taşıyan kör dehan ile ruh-u beşere cehennemî haleti hediye ettin! Sonra anladın ki, bu öyle ilaçsız bir illettir ki, insanı âlâ-yı illiyyînden esfel-i sâfilîne atar. Hayvanatın en bedbaht derecesine indirir. Bu illete Karşı bulduğun ilaç, muvakkaten ibtal-i his hizmeti gören cazibedar oyuncakların ve uyutucu hevasat ve fantaziyelerindir. Senin bu ilacın, senin başın yesin ve yiyecek!..» (L.116) (Bak: Avrupalılaşmak)