2336- MELEKÛT ملكوت : Tam bir hâkimiyetle saltanat-ı İlahiyenin müessiriyet ve idaresinin esrarı. Her şeyin kendi mertebesinde, o mertebeye münasib ruhu, canı, hakikatı. Bir şeyin içyüzü, iç ciheti. *Hükümdarlık. Saltanat. *Ruhlar âlemi. (Bak: Arş)

Kur’anda (36:83) âyetinin tefsirinde “Melekût, mülkün mübalağa sigasıdır ki, tam bir hâkimiyetle saltanatın esrar-ı idaresi demektir.” (E.T. 4043) diye ifade edilir.

Kur’an (22:56) âyeti de âhirette esbab perdesinin kaldırılması ile, melekûtiyette olduğu gibi, mülkün de hakiki sahibi Allah olduğunun izhar edileceğine işaret eder.

2337- İlahî” kudret; melekûtiyet-i eşyaya taalluk eder. Evet kâinatın ayine gibi iki yüzü var. Biri mülk ciheti ki, ayinenin renkli yüzüne benzer. Diğeri melekûtiyet ciheti ki, ayinenin parlak yüzüne benzer. Mülk ciheti ise, zıdların cevelangâhıdır. Güzel çirkin, hayır şer, küçük büyük, ağır kolay gibi emirlerin mahall-i vürududur. İşte şunun içindir ki: Sani-i Zülcelal, esbab-ı zahirîyi, tasarrufat-ı kudretine perde etmiştir. Ta dest-i kudret, zahir akla göre hasis ve nâlâyık emirlerle bizzat mübaşereti görünmesin. Çünki azamet ve izzet, öyle ister. Fakat o vesait ve esbaba hakiki te’sir vermemiştir. Çünki vahdet-i ehadiyet öyle ister. Melekûtiyet ciheti ise, her şeyde parlaktır, temizdir. Teşahhusatın renkleri, muzahrafatları ona karışmaz. O cihet, vasıtasız kendi Hâlikına müteveccihtir. Onda terettüb-ü esbab, teselsül-ü ilel yoktur. Ona illiyet, maluliyet giremez. Eğribüğrüsü yoktur. Maniler müdahale edemezler. Zerre, şemse kardeş olur.” (S.527)

2338- Kur’anda melekût: (6:75) (7:185) (23:88) (36:83) âyetlerinde geçer.

Atıf notu:

-Melekûtiyette şer ve çirkinlik olmadığından esbab-ı zahiriye vaz’edilmemiştir,bak: 836.p.

Yukarı Çık