2938- OSMAN (R.A.) عثمان : İlk İslâm halifelerinin üçüncüsüdür. Hz. Osman’ın halifeliğe seçilmesi hususunda Kamus-u A’lam eserinde şu kayıt var:

“Hz. Ömer’in şehiden irtihalinde işaret buyurdukları altı müntehabın biri Hz. Osman (R.A.) olmakla; üç gün ihtilafatla uğraşılarak, Hz. Ali’nin (R.A.) irad ettiği hutbede kelimat-ı tevazukâraneye isti’fa manası verilerek, hicret-i Nebevînin 24. senesi muharremi ibtidasında hilafete geçmiştir.” (Kamus-ul A’lam, shf: 3125)

“Hazret-i Osman, Kureyş kabilesinin asîl ailesine mensub olup Resulüllah’ın üçüncü halifesidir.

Fil Vak’asından altı yıl sonra Mekke’de doğmuştur. Babası Affan, annesi Erva’dır. Beşinci ceddi olan Abd-i Menaf’da Resul-i Ekrem’in nesebiyle birleşir. Büyük babası Ümeyye, Kureyş reislerinden biridir. Kureyşlerin İkbal adıyla yad edilen bayrağı bu ailenin yedinde bulunurdu. İslâmiyeti ilk kabul edenler arasında idi. Bütün malıyla ve canıyla İslâm’ın inkişafında göstermiş olduğu hizmeti büyüktür.

Peygamberimiz’in damadıdır. Birinci zevcesi Hazret-i Rukiye’nin ölümünden sonra da yine Resul-i Ekrem’in diğer kızı Ümmü Gülsüm ile evlendiğinden dolayı Zi’n-Nureyn ünvanını ihraz etmiş ve şeref kazanmıştır.

Hazret-i Osman zevcesi Rukiye’nin hastalığı münasebetiyle yalnız Bedir Muharebesi’ne katılamamış ve diğer bütün savaşlarda hazır bulunmuştur.

2939- Hazret-i Ömer’in vefatından sonra halifeliğe  seçilen Hazret-i Osman ilk zamanları, selefinin yolunu takip etmiş ve İslâm’ın inkişafını sağlamıştır. Mülkî idareyi, askerî idareden ayırmıştır. Zamanında Trablus, Kıbrıs, Rodos, Ermenistan, Taberistan İslâm memleketlerinin hudutları içine alınmıştır. Artık İslâmiyet Afganistan, Türkistan ve Horasan’ın büyük bir kısmına yayılmıştı. İlk deniz seferleri Hazret-i Osman zamanında başlamış ve bu suretle büyük bir donanma vücuda getirilmişti.

Hazret-i Osman Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medine’de müslümanların su ihtiyacını karşılamak üzere binlerce dirhem mukabilinde “Roma Kuyusu”nu satın alıp vakfetmiştir. Tebük Gazvesi’nde binlerce askeri levazımını temin suretiyle Hazret-i Peygamber’in duasına mazhar olmuştur.

Hac mevsiminde hacılar için hususi çadırlar kurdurmuş ve onları it’am etmiştir. Kendi servetiyle Mescid-i Nebevî’yi ve Harem-i Şerif’i tevsi’ ve tamir etmiş ve yirmi köleyi de hürriyetlerine kavuşturmuştur.

2940- Hazret-i Osman’ın en büyük hizmeti Hazret-i Ebu Bekir’in hilafeti zamanında cem’ edilen Kur’an-ı Kerim’i istinsah ve teksir etirmesidir. Hazret-i Sıddık’ın hilafeti zamanında cem’ edilen suhuf-u mutahhare Hazret-i Ömer’den sonra muhafaza edilmek üzere kerime-i muhteremesi Hazret-i Hafsa’ya verilmişti. Görülen lüzum üzerine Hazret-i Osman bu suhuf-u mutahhare’yi Hazret-i Hafsa’dan alarak aynen istinsah ve teksir edilmek üzere Peygamberimiz’in vahiy kâtiplerinden ve arza-i ahîrede Huzur-ı Risalette bulunan Zeyd b. Sabit’in başkanlığında Kur’an-ı Kerim’i tamamen ezberleyen ve Kur’an ilmine vâkıf olan Abdullah b. Zübeyr, Sa’d b. As, Abdurrahman b. Hâris Hazaratından müteşekkil bir hey’ete havale buyurmuşlardı.

İslâm merkezlerine gönderilmek üzere müteaddit Mushaf’lar yazılması lâzım geldiğinden Ubeyy b. Kâ’b, Enes b. Malik, Abdullah İbn-i Abbas gibi Ashab-ı Kiram’dan bazıları bu hey’ete katılmış, Hazret-i Ali radıyallahu anhü de bu işe nezaret etmiş ve Hazret-i Osman’ın bu hareketini takdir buyurmuşlardır. Bu suretle Mushaf’ların teksiri işinde çalışanların sayısı 12’yi bulmuştu. Bu hey’et beş veya yedi adet nüsha istinsah etmiş ve sureleri de sıraya koymuştu. Hazret-i Osman bu Mushaf’ların öğrenilmesi için Medine’de Zeyd b. Sabit’i me’mur etmiş, Abdullah b. Saib’i Mekke’ye, Mugiretü’bnü Şihab’ı Şam’a, Abdurrahman b. Sülemî’yi Kûfe’ye, Amr b. Kays’ı Basra’ya bu Mushaf’lar’la göndermiş ve halkı ta’lim ile vazifelendirmiştir.

Bu suretle Kur’an-ı Kerim’in eda ve tilavetindeki ihtilaflara meydan verilmemiş ve birlik te’min edilmiştir. Asıl nüsha da tekrar Hazret-i Hafsa’ya iade olunmuştur. Hazret-i Osman’ın zaman-ı hilafetinden zamanımıza kadar bütün Kur’an-ı Kerim, Mushaf-ı Osmanîden istinsah olunmuştur.

2941- Hazret-i Osman, Peygamber Efendimiz’in vahiy kâtiplerinden ve Kur’an-ı Kerim’i tamamen ezberliyenlerdendi. Hicri 35 yılı Zilhicce’nin onsekizinci Cum’a günü Emirü’l Mü’minîn Hazret-i Osman, Kuranı Kerim okuduğu bir sırada şehid edilmiştir. Cenaze namazını Cübeyr b. Mut’im kılmış, geceleyin Baki kabristanına defnedilmiştir. Hilafet müddeti 12 sene 11 ay ve 12 gündür.

Hazret-i Osman’ın fazaili hakkında bir çok hadisler vardır. Riyazü’s-Salihîn müellifi Muhyiddin-i Nevevi Tehzibü’l-Esma adlı eserinde bu hadis-i şerifleri nakletmiştir. Radıyallahü anhü.” (Riyazüssalihîn Hadislerinin Ravileri Olan Ashab-ı Kiramın ve Hadis İmamlarının Hal Tercemeleri. Diyanet İ.B.Yayınları, Hasan Hüsnü Erdem, 1964, Ankara shf: 60)

Atıf notları:

- Hz. Osman’ ın (R.A.) şehid olacağını ihbar eden rivayet, bak: 1012 .p.

-Hz. Osman’ın (R.A.) Biat-ı Rıdvan’a sebeb veren hâdisesi, bak: 443.p.

Yukarı Çık