3358- SEMUD ثمود : (Sümud) Kur’anda ismi geçen bir kavim adı. Salih Peygamber’in (A.S.) kavmi (Bak: Salih (A.S.)
Elmalılı Hamdi Yazır (11:61) âyetinin tefsirinde şu malumatı veriyor:
“Semud, Arabdan bir kabile olup büyük babaları Semud İbn-i Amir İbn-i İrem İbn-i Sam’ın ismini almışlardır. Diğer bir kavle göre de, az su demek olan “semed’den me’huz olup sularının azlığından dolayı bu namı almışlardır. Salih Aleyhisselâm’ın nesebi de Salih İbn-i Ubeyd İbn-i Esef İbn-i Maşıh İbn-i Ubeyd İbn-i Cader İbn-i Semud olup kavm-i Semud’un eşrafından imiş.” (E.T. 2796)
(91:11)كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوٰيهَاۙ âyetinin tefsirinde şu bilgi veriliyor:
“Mükerreren geçtiği üzere Semud, Arab-ı baideden, yani tamamen helâk ve münkarız olmuş ve helâkleri kıssası dillere destan olarak kalmış meşhur bir kavimdir. Müteaddid surelerde beyan olunduğu üzere Allah Teala onlara Peygamber olarak Salih Aleyhisselâm’ı ba’s buyurmuş, sıdkına âyet, mu’cize istediklerinde:
هٰذِه۪ نَاقَةُ اللّٰهِ لَكُمْ اٰيَةً فَذَرُوهَا تَاْكُلْ ف۪ٓى اَرْضِ اللّٰهِ وَلاَ تَمَسُّوهَا بِسُٓوءٍ فَيَاْخُذَكُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
(7:73) buyurulduğu vechile, bir Allah nakası, hârikulâde bir dişi deve âyet olarak gösterilmiş ve (26:155) لَهَا شِرْبٌ وَلَكُمْ شِرْبُ يَوْمٍ مَعْلُومٍۚ mucebince onun suvarılmasına münavebe suretiyle bir gün tahsis olunmuş ve Allah’ın arzında yayılmak üzere bırakılması ve kötülüklerle dokunulmaması, dokunulduğu takdirde elîm bir azab geleceği haber verilmiş idi.” (E.T. 5863)
3359- İşte bunun gibi pekçok peygamberlerin hakka davetlerine karşı kavimlerinin isyanlarına verilen ceza ve helaketlerini Kur’an tekraren ibret nazarlarına arzettiği kıssaların mühimlerinden olan Semud kavmi hakkında da çok âyetler vardır. Ezcümle, Semud kavminin ibretlik cezaları: (51:43 ilâ 45) âyetlerinde zikredilir.