3970- VİLDAN ولدان : (Velid. c.) Çocuklar. *Kullar. Köleler. (Bak: Gılman, 2398-2401.p lar)
3971- Cenab-ı Hakk’ın, ehl-i Cennet olan ebeveyne bir ihsanıdır ki, «onbeş yaşına girmeden, yani hadd-i büluğa vasıl olmadan vefat eden çocuklar, وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ ile tabir edilen Cennet çocukları şeklinde ve Cennet’e lâyık bir tarzda; gayet süslü, sevimli bir surette, onları Cennet’te dahi peder ve validelerinin kucaklarına verir, veledperverlik hislerini memnun eder. Ebedî o zevki ve o lezzeti onlara verir. Zira çocuklar sinn-i teklife girmediklerinden; ebedî, sevimli, şirin çocuk olarak kalacaklar.
Dünyadaki her lezzetli şeyin en âlâsı Cennette bulunur. Yalnız çok şirin olan veledperverlik, yani çocuklarını sevip okşamak zevki Cennet tenasül yeri olmadığından Cennet’te yoktur zannedilirdi. İşte bu surette o dahi vardır. Hem en zevkli ve en şirin bir tarzda vardır. İşte kabl-el büluğ evladı ve-fat edenlere müjde.» (S.648)
3972- «Bir kısım eski tefsirlerde, demişler: “Cennette çocuktan gayet ihtiyara kadar herkes otuzüç yaşında olacak.” Bunun hakikatı Allahu a’lem şu olacak ki: Sarih âyet وِلْدَانٌ tabiri ifade eder ki, feraiz-i şer’iyeyi yapmağa mecbur olmayan ve mesnuniyet cihetiyle de yapmıyan ve kabl-el büluğ vefat eden çocuklar Cennet’e lâyık ve sevimli çocuk olarak kalacaklar. Fakat şer’an yedi yaşına gelen bir çocuğa namaz gibi farzlara peder ve valideleri onları alıştırmak için, teşvikkârane emretmek ve on yaşına girse, şiddetle namaz kıldırmak ve alıştırmak şeriatta var. Demek vacib olmadığı halde, nafile nev’inden yedi yaşından hadd-i büluğa kadar büyükler gibi namaz kılıp, oruç tutan çocuklar, mütedeyyin büyükler gibi büyük mükâfatı görmek için otuzüç yaşında olacaklar diye bir kısım tefsir bu noktayı izah etmeden umum çocuklara teşmil etmişler. Has iken âmm zannedilmiş.» (E.L.II. 66)