A | B | C | Ç | D | E | F | G | H | I | İ | J | K | L | M | N | O | Ö | P | R | S | Ş | T | U | Ü | V | Y | Z | Rakam
  • Câbir M:122 p.1, 125 p.2, 127 p.2 (Bk: hâdim-i Nebevî, Hazret-i Câbir)
  • cadde-i kübra E:104 p.2, M:83 p.son, 450 p.2 (Bk: asfiya) (alk: âdiyat, meslek, velayet-i kübra)
  • câh (Bk: makam)
  • cahil Mü:34 p.3 (Bk: âmi, kulaksız, ümmî)
  • cahil dost, düşman kadar zarar verebilir Mu:51 p.1 (Bk: cehalet)
  • cahil-i âlim D:77 p.4 (Bk: cehalet)
  • cahiliyette gayret-i vahşiyaneye binaen kızlarını sağ olarak defnetmek gibi M:40 p.2 (Bk: asr-ı cahiliyet, bedevi, Ceziret-ül Arab)
  • caizdir E:204 p.3 (Bk: cevaz)
  • ca’lî (Bk: fıtrî)
  • cam parçaları K:128 p.2, L:276 p.1 (Bk: dünyanın cam, şişe)
  • cami ve mescidler D:20 p.1 (Bk: cuma, mabed, mescid)
  • Cami-ül Ezher E:149 p.3, 240 p.1, 241 p.3, Em:37 p.2, 203 p.son (Bk: mekteb)
  • cami-ül kelimdirler T:326 p.4 (Bk: cevami-ül kelim, îcaz)
  • camide ders L:203 p.son (Bk: vaaz)
  • camideki cemaat, benim gibi Ş:613 p.2 (Bk: cemaat)
  • camiiyet L:337 p.son, 354 p.1, Ms:79 p.2 (Bk: cemiyetli, insan…)
  • camiiyet-i fıtrat içinde kesret-i makasıd Ni:59 p.2 (Bk: fıtratın camiiyeti)
  • camilerde beni gördükleri Ş:485 p.son (Bk: bir ânda, keramet)
  • camidat dahi L:123 p.3 (Bk: cemadat, cümud, hayat)
  • canavar (Bk: aç olan, ejderha)
  • câniyi affetmek D:41 p.3 (Bk: cinayet)
  • cânn BMs:376 p.2, M:298 p.1, 316 p.1 (Bk: cinn)
  • Carlayl AB:59 p.3, 389 p.3 (Bk: Karlayl)
  • casus K:240 p.3 (Bk: dost suretinde, hafiye)
  • cazibe, dâfia İ:54 p.1 (Bk: cezbe, kuvve-i)
  • cazibe-i umumî AB:552 p.1, 559 p.1 (Bk: cezb)
  • cazibe-i umumî kanunu gibi İ:76 p.1 (Bk: ağırlık)
  • cazibedar lehviyat ve hevesatın hücumları karşısında S:142 p.1 (Bk: lehviyat)
  • ceb (Bk: cep)
  • cebanetin dahi menbaı dalalettir S:19 p.1 (Bk: korkmaz)
  • cebbar K:225 p.3, M:134 p.3, Ş:172 p.1 (Bk: icbar, zalim)
  • Cebel-i Arafat ve orada her iklimden gelen hacıların tekbir ve ibadetlerini M:168 p.5 (Bk: dağ)
  • Cebel-i Hira çağırdı M:134 p.2 (Bk: Hira)
  • Ceberî (Bk: Cebr…)
  • cebir (Bk: icbar, istemiyerek)
  • Cebr ve İ’tizal burada barışırlar H:118 p.4 (Bk: Mu’tezile)
  • cebr-i kanunî E:12 p.3 (Bk: kanunlarına, kanunsuz ve)
  • cebr-i keyfî-i küfrîye kanun ismini takmakla Ş:287 p.1 (Bk: keyfî kanun)
  • Cebrail (A.S.) L:282 p.1, Ş:263 p.son (Bk: Cibril, Hazret-i Cebrail, melaike)
  • Cebrî (Bk: Cebr)
  • Cebriye (Bk: Cebr)
  • cedd (Bk: ecdad)
  • cedvel (Bk: cedavil, cetvel)
  • cehalet L:343 p.1, S:174 p.2 (Bk: baş hastalığı, cahil, cehl)
  • Cehennem D:11 p.1, E:113 p.6, K:211 p.5 (Bk: ateş, ebedî azab…, ehl-i Cehennem, keyiflendirsin, keyiflenir, manevî…, nar, zindandan çıkarıp)
  • Cehennem ceza-yı amel ve ayn-ı adildir Ni:45 p.5 (Bk: Cehennem’e girmek)
  • cehennem-i cehl ile muazzeb olduk Mu:30 p.1 (Bk: azab)
  • cehennem-i manevî Em:243 p.son (Bk: dalalet, elemler,manevî bir cehennem, manevî cehennem)
  • Cehennem-i Suğra’yı Cehennem-i Kübra’ya boşalttığı gibi M:384 p.2 (Bk: küre-i arz karnındaki, menzil olur)
  • Cehennem’de büyüsün ki Em:152 p.2 (Bk: Cehennem’de vücudum, Cehennem’e girmeye, Cehennem’i kabul, manevî zarara)
  • Cehennem’e ehil (olacak) bir vaziyete girer S:311 p.2 (Bk: kâfir Cehennem’e muvafık)
  • Cehennem’e girmek ceza-yı ameldir S:321 p.2 (Bk: Cehennem ceza-yı)
  • Cehennem’e girmeyi kabul Ş:387 p.3 (Bk: âhiretimi feda, Cehennem’i kabul)
  • Cehennem’in el’an mahluk ve mevcud olup İ:127 p.son (Bk: lâyemut bir kitabı)
  • Cehennem’siz Cennet’in pek çok lezzetleri gizli kalır Ş:232 p.son (Bk: Cennet olmazsa)
  • cehl AB:358 p.8 (Bk: cehalet, ilim)
  • cehl-i mürekkeb BMs:638 p.2 (Bk: cahil, gafletinden gaflet, kendilerini bilir)
  • cehrî (Bk: tarîk-ı hafâ)
  • celal L:353 p.1 (Bk: azamet, Celil, kibriya, lafz-ı Celal…, mehabet, tecelliyat-ı celaliye)
  • Celal Bayar Em:16 p.2 (Bk: Reisicumhur)
  • Celaleddin-i Rumî Em:156 p.3, OL:85 p.1  (Bk: Mevlâna)
  • Celaleddin-i Suyutî B:321 p.2, Em:156 p.1,3 (Bk: sohbetiyle)
  • celalî isimler L:80 p.6 (Bk: ism-i Celal)
  • celb-i savt, suret İ:208 p.5 (Bk: savt)
  • celb-ül menafi’ kabilinden Ş:756 p.1 (Bk: def’-i şer, mazarrat, menfaatları celb)
  • Celcelutiye L:341 p.1, 449 p.son, OL:634 p.1, 635 p.1, 640 p.1, 650 p.son, Ş:669 p.son, 712 p.7 (Bk: hazine-i ulum, İmam-ı Ali, kaside)
  • elcelutiye ve Ercuze’sinde T:325 p.4 (Bk: Ercuze)
  • Celîl S:334 p.1 (Bk: Celal)
  • cem’ sigasıyla İ:21 p.2, 25 p.3 (Bk: ahsen-ül hâlikîn, nun)
  • cem’-i ezdad ile izhar BMs:252 p.2 (Bk: zıd…)
  • cem’-i zıddeyn lâzım gelecek BMs:151 p.3 (Bk: içtima-i zıddeyn)
  • cemaat E:265 p.son, Em:90 p.1, K:81 p.2, L:36 p.2 (Bk: camideki, cemiyet, dinî cemaat, fırka, ehl-i Nur, heyet, Hizbullah, irtibat, İslâm taifeleri, namazdaki cemaat, şahs-ı manevî, tarîkat silsilelerinden, tesanüd…)
  • cemaat zamanı K:6 p.5, 7 p.5, 143 p.4, E:71 p.2, M:439 p.son (Bk: cemaat…, zaman)
  • cemaate Sözleri okumak B:253 p.5 (Bk: ders)
  • cemaatın çalışmasıyla meydana gelen iyilikleri BMs:701 p.6 (Bk: iyilikler…, kusurlar)
  • cemaatın hareketiyle vücuda gelen Ş:594 p.2 (Bk: iyilikler, kusurlar…)
  • cemaatlar (Bk: şahs-ı manevî)
  • cemadat (Bk: camidat, tekellüm-ü şecer)
  • cemahir-i müttefika gibi E:268 p.1 (Bk: cumhur)
  • Cemahir-i Müttefika-i İslâmiye Em:76 p.2 (Bk: İttihad-ı İslâm)
  • cemal L:353 p.1 (Bk: bab-ı cûd ve cemal, cemil, evsaf…, güzel, muhabbet, san’atperver, tezahürat-ı cemaliye)
  • cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi M:288 p.2, S:120 p.2 (Bk: daimî, görmek görünmek, hüsn ü cemal, kemal, nazar-ı şuhud ve işhad, san’at…)
  • Cemaleddin-i Efganî’ye mensub T:43 p.6 (Bk: Şeyh Cemaleddin)
  • Cemel Vak’ası denilen M:53 p.3 (Bk: Vak’a-i Cemel)
  • Cemil L:54 p.4, S:79 p.1 (Bk: Cemal)
  • cem’iyat-ı avamiyeyi teşkiline sebebiyet veren D:32 p.3 (Bk: tavaif-i mülûk)
  • cem’iyet D:19 p.2, L:153 p.son, M:441 p.3 (Bk: bu asır, cemaat, cereyan, gizli cemiyet, hayat-ı içtimaî, heyet-i…, İttihad-ı Muhammedî, komite, Mehdi’nin cemiyet-i nuraniyesi, muhit, siyaset)
  • cem’iyetin te’siri (Bk: kâfirin dahi, müslüman neslinden, şeair, teveccüh-ü umumînin)
  • Cenab-ı Hak (Bk: Allah)
  • Cenab-ı Hak abdini tecrübe eder L:130 p.son (Bk: abd seyyidini)
  • Cenab-ı Hak bir abdini severse BMs:210 p.4, M:278 p.2 (Bk: dünyaya küsmeli)
  • Cenab-ı Hak bize gayet karibdir M:306 p.4 (Bk: akrebiyet)
  • Cenab-ı Hak herşeye herşeyden daha yakındır S:568 p.3 (Bk: akrebiyet)
  • Cenab-ı Hakk’a bu gibi mikyaslar ile bakılamaz İ:75 p.7 (Bk: müşebbihe)
  • Cenab-ı Hakk’a mevcud-u meçhul ünvanıyla bakılırsa Ms:131 p.1 (Bk: hakikatı çıplak)
  • Cenab-ı Hakk’a veled nisbet eden S:388 p.2 (Bk: veled…)
  • cenaze namazı (Bk: münafık öldükten)
  • cenazeyim L:51 p.2 (Bk: üç mühim…)
  • Cennet L:281 p.son (Bk: âhiret, âlem-i beka, ashab, beşyüz sene, cinan, dâr-ı saadet, dost dostuyla, ebed, ehl-i cennet, El-cennetü, firdevs, göklerin, gözler görmemiş, hasenatın bir meyvesi, kemalâta medar olan, letaif-i Cennet, lüb ve kabuksuz, meşher-i azamı, meyve-i Cennet, ne göz görmüş, nisa-i dünyeviye, saadet…, sakf, sekiz daimî, Sidret-ül Münteha, tayr-ı hümayun, uhrevî, ziyafetgâh-ı ebedî)
  • Cennet çocukları şeklinde S:648 p.4 (Bk: Cennet’te çocuk, gılman)
  • Cennet dahi ağuş-u nazendaranesini Mu:42 p.1 (Bk: Cennet ise, saadet-i ebediye)
  • Cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış S:525 p.1 (Bk: Cennet dahi, saadet-i ebediye)
  • Cennet ise esasatıyla beraber ebedî (Bk: manevî, saadet)
  • Cennet olmasa Cehennem tazib etmez STİ:106 p.3 (Bk: Cehennemsiz, Cennet’in lezzetlerini, ezdad)
  • cennet-i hususiye ondan çıkar Ş:200 p.1 (Bk: hususî Cennet)
  • cennet-i kâzibe-i dünyeviyelerinden ihraç Ni:22 p.1 (Bk: deccalın yalancı, yalancı bir)
  • Cennet-ül Me’vadır S:580 p.4 (Bk: ây-il cennet)
  • Cennet’e lâyık S:28 p.3 (Bk: mü’min Cennet’e lâyık)
  • Cennet’in sekiz tabakası S:500 p.1 (Bk: sekiz daimî)
  • Cennetler L:349 p.3 (Bk: sekiz)
  • Cennet’te çocuk Em:66 p.3 (Bk: Cennet çocukları)
  • Cennet’te dost dostuyla (Bk: dost dostuyla)
  • Cennet’te görüşme (Bk: berzahta hem, zindandan çıkarıp)
  • Cennet’te maceralarını (Bk: manzaralar, saadet-i ebediye ashablarına)
  • Cennet’ten yıldızlara nur M:10 p.1 (Bk: yıldızların hararet)
  • Cennet’tir ki onlara nur ve ışık veriyor L:314 p.son (Bk: yıldızların hararet)
  • cep feneri hükmünde nâkıs S:314 p.1 (Bk: kafa feneri)
  • ceraid H:95 p.1 (Bk: Büyük Doğu, Sebilürreşad)
  • Cercis (A.S.) gibi Em:241 p.4 (Bk: Hazret-i Cercis)
  • cereyan K:237 p.2 (Bk: çığır, dinsizliğin…, dört cereyan, dünya cereyanlarına, hâkim olan, iki cereyan-ı azîm, iki cereyana…, imanın cereyanı, imansızlık cereyanı, kemiyet, Risale-i Nur cereyanı, siyaset, şimal cereyanı, üç cereyan, zendeka cereyanı)
  • cereyan-ı umumî (Bk: umumî cereyan)
  • ceride (Bk: ceraid, El-Ehram, Es-Sıddık mecmuası, gazete, Volkan)
  • cerrar Mü:39 p.2 (Bk: seele)
  • cesaret AB:324 p.3, 670 p.3, D:54 p.1, K:152 p.1, M:99 p.son, STİ:54 p.3 (Bk: aç canavara, cesur, feda, gâvurun güllesine, hamaset, kahraman, korkmaz, kuvve-i maneviye, metanet, meydan okuyabilir, şecaat, şehamet)
  • cesed-i misalî (Bk: beden, cism, misalî cesed, nefs, suret-i misalî, vücud)
  • cetvel (Bk: cedavil, hata-savab)
  • cevab vermek K:196 p.1 (Bk: haksızlığa karşı, her üren, kabil-i hitab, lâ hayre, muhatab…, sükût, posta gazetesi)
  • cevahir (Bk: cevher, zerre)
  • cevahir-i ferde STİ:8 p.3 (Bk: cevher, cüz’-ü ferd)
  • cevami-ül kelim E:145 p.son, OL:306 p.4 (Bk: cami-ül kelim, îcaz)
  • cevaz-ı şer’î var ki sükût ediliyor? M:433 p.3 (Bk: caiz, ruhsat)
  • cevher (Bk: mahiyat)
  • cevher-i ferd (Bk: cevahir-i, cüz-ü ferd, zerre)
  • Cevşen-ül Kebir Em:58 p.2, Hn:158 p.2, OL:651 p.1 (Bk: münacat)
  • cevv-i âsuman M:97 p.3 (Bk: feza)
  • Cevvad tecelli eder S:75 p.son (Bk: cûd)
  • Ceylân E:25 p.2, 43 p.1, 75 p.son, 109 p.3, 136 p.son, Em:44 p.1, 144 p.son, 160 p.son, 215 p.3, 217 p.3, 220 p.son, 227 p.2, 232 p.2, 233 p.son, 235 p.son, H:80 haşiye, İ:7 p.son, Ko:60 p.3, 81 p.2, OL:117 p.2,haşiye, 118 p.son, St:207 p.son, Ş:530 p.son, 671 p.2, 673 p.son, Ty:89 p.1 (Bk: Çalışkan hanedanı, dört gülle, hâdise oldu, vukuatından)
  • ceza’a iltica etmemek H:118 p.5, STİ:92 p.1 (Bk: ye’s)
  • ceza K:220 p.1, 234 p.2, L:190 p.3, Ms:74 p.2, Ş:231 p.son (Bk: afv, azab, cehennem, dar-ı ceza, fetret, hadd, hiddete lâyık, ıttıla, ihtiyarsız, ikab, iki ceza, imhal, kısas, mazur, mesuliyet, musibet, mücazat, suç, tecavüz, tokat, zecir)
  • Cezair-i Bahr-i Muhit’ten birisi BMs:273 p.3 (Bk: Cezayir)
  • cezalet S:415 p.5, 418 p.2, 420 p.2, 424 p.2, Ş:667 p.1, 712 p.1 (Bk: nazmında cezalet)
  • Cezayir Mü:27 haşiye (Bk: Cezair)
  • cezb Ms:138 p.4 (Bk: cazibe, incizab)
  • cezb-i Rahmanîdir S:492 p.2 (Bk: cazibe)
  • cezbe AB:661 p.1, Ş:344 p.1 (Bk: cazibe, ehl-i cezbe, incizab, meczub)
  • Ceziret-ül Arab İ:110 p.5, L:270 p.4 (Bk: Arabda, bedevi, cahiliyette)
  • C.H.P. (Bk: Halk Fırkası)
  • cibal-i şahikasının tepesinde D:51 p.2 (Bk: dağ)
  • cibillî şefkat L:20 p.2 (Bk: fıtrî)
  • Cibril (A.S) (Bk: Cebrail, vahiy)
  • cidal Mü:97 p.1 (Bk: düstur-u cidal, mücadele)
  • ciddi (Bk: Men talebe, mülatafe)
  • ciddiyet AB:51 p.6, K:243 p.son, L:40 p.1, 42 p.3, S:236 p.1 (Bk: izzet, lâübali, malayani, vakar)
  • cifir K:83 p.1, OL:641 p.son (Bk: ebced, gayb, ilm-i cifir…, istihrac, makam-ı cifrî, riyazî, rumî, tevafuk)
  • cihad STİ:22 p.1, 108 p.5 (Bk: farz-ı kifaye, hamiyet, harb, mücahede, mürekkeb ile, tedafü)
  • cihan harbinden daha büyük bir hakikat St:191 p.3 (Bk: Harb-i Umumî, medeniyetçilerin başlarına, tokat yedi ki)
  • Cihar-ı Yâr-ı Güzin M:102 p.son (Bk: sahabe)
  • cihat-ı nazmiyesi üçtür İ:155 p.3 (Bk: cihet)
  • cihat-ı sitte Ş:756 p.2 (Bk: altı cihet, şeş cihet)
  • cihazat (Bk: istidadındaki cihazat, sermaye-i ömür ve)
  • cihet-ül vahdet H:122 p.1 (Bk: cihat)
  • cihetiyet gibi muhal şeylere zâhib olmasınlar İ:116 p.1 (Bk: aşağı, cismaniyet)
  • cilve L:188 p.1, 306 p.son (Bk: tecelli)
  • cilve-i azam L:309 p.3, 317 p.2, 320 p.4, 335 p.1 (Bk: mücerredat-ı)
  • cilve-i misaliyesi bulunur M:247 p.son (Bk: misal ise)
  • cimri (Bk: bahil)
  • cin (Bk: cinn)
  • cinan-ı Cennet STİ:77 p.1 (Bk: cennet)
  • cinayet L:83 p.son, S:712 p.8 (Bk: caniyi, katl, zulüm)
  • cinn L:65 p.2, M:298 p.1, Ms:145 p.6, 204 p.2, Mu:8 p.1, Ni:74 p.1,S:180 p.2 (Bk: cann, ecinni, ervah-ı gayr-ı tayyibe, ins ve, medyum, sihir, şeytan…)
  • cinn ve ins S:123 p.1 (Bk: ins ve cin)
  • cinnet-i muvakkata AB:325 p.2 (Bk: deli)
  • cinnî ve insî şeytanlar Em:226 p.3 (Bk: insî ve cinnî, şeytan-ı cinnî)
  • cins-i latif L:153haşiye, S:627 p.son (Bk: hasna, kadın, kısm-ı sani)
  • cinsin bütün envaının Ni:119 p.2 (Bk: enva’, nev’i)
  • cisim (Bk: ecsam, madde)
  • cism-i maddî gılafından sıyrılıp M:51 p.2 (Bk: cesed, ecsam, ruhu cismaniyetine)
  • cismanî K:211 p.son (Bk: vücud-u cismanî)
  • cismanîlerin akisleri S:609 p.son (Bk: temessül)
  • cismaniyet (Bk: âlem-i cismaniyet, nebatî)
  • cismiyle, ismiyle, resmiyle iade edilecek L:115 p.1 (Bk: haşir)
  • ciz’ ağladıktan sonra M:130 p.1 (Bk: Hanin-ül Ciz’)
  • coğrafya AB:670 p.son, L:62 p.2, 64 p.4 (Bk: fenn)
  • cömertlik L:143 p.2 (Bk: sehavet)
  • cûd-u icad Sâniin vücubundandır Ms:209 p.5 (Bk: bab-ı cûd, Cevvad, icad, mebzuliyet)
  • Cudi hükmüne K:131 p.4 (Bk: Cebel-i Cudi, Nuh, tufan)
  • cuma (Bk: cami, hutbe…, saat-ı icabe)
  • cumada dakika-i icabe H:125 p.son (Bk: icabe-i dua)
  • cumhur Mü:79 p.1, STİ:71 p.4 (Bk: cemahir, cumhuriye, ekser, hükûmeti, müfti-i ümmet)
  • cumhur-u avam (Bk: avam, ekseriyet)
  • cumhur-u muhaddisîn Ş:416 p.1 (Bk: muhaddis)
  • cumhur-u ülema (Bk: icma’, ülema)
  • cumhurî kanunlarına inkıyad L:172 p.3 (Bk: hükûmet-i cumhuriye, kanun)
  • cumhuriye Ş:459 p.1 (Bk: demokrasi, hürriyet, meşruta)
  • cumhuriyet D:61 p.son (Bk: meşrutiyet)
  • Cumhuriyet Halk Partisi (Bk: Halk Fırkası)
  • cumhurun derece-i fehimleri nazara alınarak Ms:232 p.son (Bk: tenezzül-ü İlahî)
  • cümle (Bk: kısa cümle)
  • cünun başımda yanar D:6 p.1 (Bk: mecnun)
  • cüz’-i cüz’î Ni:57 p.son (Bk: cevahir-i…)
  • cüz-i ferd (Bk: cevahir-i…, cevher-i ferd, cüz-i lâyetecezza, zerrat)
  • cüz’-i ihtiyarî Em:125 p.son, L:84 p.7, 194 p.1, 229 p.1, 230 p.1 (Bk: ihtiyar-ı cüz’î, nihayette Cenab-ı Hakk’a)
  • cüz’-i lâyetecezza AB:665 p.4 (Bk: cüz-i ferd)
  • cüz’iyat ve kesretin menba’ları S:580 p.4 (Bk: kesret)
  • cüz’ün vücudu ile bir küllün tahakkuku bilinir S:511 p.2 (Bk: birşey)

 

 

 

Yukarı Çık