A | B | C | Ç | D | E | F | G | H | I | İ | J | K | L | M | N | O | Ö | P | R | S | Ş | T | U | Ü | V | Y | Z | Rakam

TAKDİM

Malum olduğu üzere, şimdiye kadar devam edegelen Nur neşriyatı aynen Hz. Üstadımızın bizzat himmet ve tasarrufu, tanzim ve tertibi üzere olmuştur. Ve bugünkü dahil ve hariçteki büyük inkişâfatı netice vermiştir.

Yeni nesillerden ve mektebli gençlerden ihtiyaç anında bir meseleyi bulmak ve bakmak için alfabetik bir indeks isteği müşahede olunmuştur. Vakıa Hz. Üstadımızın telif ve neşrettigi Fihrist Risalesi, bu gibi ihtiyaç ve arzulara cevab vermekle o nevi ihtiyacı karşılmaktadır. Ancak bu fihriste, Risale-i Nur'un meselelerini çabuk bulmak maksadından daha çok, risalelerin muhtevasını ve ehemmiyetini nazara veren bir tarzda yazılmıştır. Mesela: Barla Lâhikası'nda mezkûr fihriste hakkında şu ifadeler var:

“Fihriste-i Gül-deste: Fihriste namı altındaki bütün risalelerde yazılı olduğu tarzda değildir. Tamamen hususiyet göstermektedir. Sözler'in ve Mektublar'ın bir hülâsat-ül hülâsası denecek vaziyettedir.” Barla Lahikası (154)

“Bu Risale Fihristesi, hakikaten menba'-ı nur ve mecma'-ı hakikattır. Elhak Nur fihristeleridir. Şöyle söyleyebilirim ki: Otuzüç Söz, Otuzüç Mektub'un herbiri, feyezanda olan birer menba-ı nur-u hakikat ve gülistan-ı bağ-ı cinandır. Binaenaleyh bu müteaddid güller bağının her birisinden müteaddid güller koparıp, dört kısım üzerine güller demeti yapılmış gibi, vücuda getirilmiş bir eser-i cihankıymet olduğuna kanaat ettim.

Bu Fihristeleri okumak; herhalde ve behemehal Söz ve Mektublar risale-i şerifenizi görmek, okumak, yazmak için insanı iştiyak ve gayrete sevk ediyor ve şiddetli kamçılıyor. Fakirce noksan olan risale-i şerifelerin hangisini evvelâ yazayım? Çünki her biri birbirleriyle nur ve hakikat müsabakasına çıkmış diye, mütelaşî ve heyecanlı bir vaziyetteyim. İnşâallah -dua-yı üstadaneleriyle- kâffesini yazarım. Şurasını da arzetmek isterim ki: Sabri Efendi kardeşimin ilhahı ve zât-ı üstadanelerinin ilhamı ile Fihristelerin te'lifi, çok musîb ve hayırlı, hem hadsiz hakikatlere anahtar olmuştur.” Barla Lahikası (156)

“Bu kerre bir kıt'a lütufname-i fâzılane-i mergubeleriyle tereşşuhat-ı Kitab-ı Mübin'in bir zübdesi bulunan, Fihriste-i Mübin'in Dördüncü Kısmını, Süleyman Efendi kardeşimiz yediyle aldım, okudum. Müellifine, kâtibine, naşirine, hâdimlerine binler dualar ettim. Hakikaten vakt-i kıraatım olan iki saat zarfında, Risalât-ün Nur ve Mektubat-ün Nur'un kâffesini icmalen okumuş kadar mütelezziz ve müstefid oldum. Ve şöyle dedim: Lütufname-i keremkârîlerinde işaret buyurulduğu üzere, dört nüsha değil, belki birkaç ay, her vazifeye tercihan fihristeyi teksir ve neşre sa'y etmeliyiz.

Madem ki, gayemiz neşr-i envâr-ı hakaik-i Kur'andır. Bu mübarek ve kıymetdar eser-i giranbaha ise hakaik-i Kur'aniyenin hülâsası ve zübdesi ve tabiri caiz ise, tam bir pişdarıdır. Miftah-ün nusret ve mirkat-ül fütuhtur.”  Barla Lahikası (193)

“Sözlerin ve Mektubat'ın ve Pencereler'in fihristesi o kadar güzel olmuş ki, bir defa sathî bir nazar atfeden kimse, Risalet-ün Nur eczalarının kıymet ve ehemmiyeti hakkında yek nazarda bir fikir edinebilir. Bu fihriste umum risalelere bedeldir. Hiçbir müellif, yazmış olduğu yüzyirmi kadar kitabının, her birisinin hülâsa-i mealinden ve bilhâssa metnindeki âyâtı, birer birer münasib ve manidar bir tarzda ta'dad etmek suretiyle risalelerin gayatından ve mahiyetinden bahsetmek şartıyla böyle ehemmiyetli dört risaleyi vücuda getiremez. Fihriste'nin bâriz bir vasfı daha var ki, o da kendi ihtiyarınızla olmayıp, sünuhat-ı kalbiye ile olduğunu isbat ediyor. Biz bu halleri gördükçe, sizin gibi bir üstada nâiliyetimizden dolayı Rabbimize çok şükür etmekteyiz.” Barla Lahikası (195)

"Fihriste Risalesi" gösteriyor ki; Risale-i Nur'un her bir cüz'ü, bir âyet-i Kur'aniyenin hakikatını tefsir eder ve hususan erkân-ı imaniyeye dair âyetleri öyle vuzuhla tefsir eder ki, Avrupa feylesoflarının bin seneden beri Kur'an aleyhinde hazırladıkları hücum plânlarını ve esaslarını bozuyor.” Tarihçe-i Hayat (223)

Yukarıdaki nakillerde görüldüğü üzere; mezkûr Fihrist Risalesi, Risale-i Nur'un çeşitli meziyetlerinden birisi olan irşad ve tefeyyüz kitabı olmak cihetiyle yazılmıştır. Demek oluyor ki Risale-i Nur'da; ihtiyaç anında istenen bir meseleyi bulmak ve bakmak için ele alınan müracaat kitabları gibi, alfabetik fihrist veya indeksle çalışılması esas teşkil etmiyor. Belki Risale-i Nur'u bir mürşidin irşadını alırcasına dikkatli, devamlı ve teslimiyetle okumak veya dinlemek, Risale-i Nur'un değişmez bir düsturu ve Nur tahsilinin temelidir. Ancak gelişen cemiyetlerin seri-üs seyr olan hayatında Risale-i Nur'un cevab verdiği pek çok mes'elelerin hemen görülüp ortaya konması ihtiyacı da giderek artmış ve artıyor. Bu itibarla alfabetik fihrist ve indekslere olan ihtiyaç da cevaplandırılmalıdır. Ortaya konulan bu alfabetik indeksimizin böyle bir ihtiyaca cevap olacağını ümid ederiz.

Bu indekste Risale-i Nur'da geçen her türlü isimler, mefhumlar, kelimeler, tabirler ve terkibler, tercihen alınarak alfabetik sıraya dizildi ve bu kelimelerin sonuna, alınan kitabın kısaltılmış işareti, sayfa ve paragraf numarası konuldu. Sıraya dizilen aynı kelime dizisinin ekseriyetle birinci kelimesinin yanında, manaca alâkalı görülen kelimelere atıf yapıldı. Böylece incelemenin daha geniş yapılması imkânı sağlandı.

Bu çalışmamızın, rıza-yı İlahiye muvafık amellere vesile ve istifadeye medar olması temennisiyle....

Yukarı Çık