2875- NİYET نية : Kasd. Kalbin bir şeye yönelmesi. *Fık: Yapılan bir vazife ile Cenab-ı Hakk’a taatta bulunmayı ve O’na manen yaklaşmayı kasdetmektir. (Bak: Mana-yı Harfi, Nokta-i Nazar)
2876- Niyet ve tarz-ı nazar gibi ince manalı tabirler hakkında Bediüzzaman şöyle der:
“Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim; tafsilen beyan edilecektir. Burada yalnız icmalen işaret edilecektir. Kelimelerden maksad: Mana-yı harfi, mana-yı ismî, niyet, nazardır. Şöyle ki:
Cenab-ı Hakk’ın masivasına (yani kâinata) mana-yı harfiyle ve O’nun hesabına bakmak lâzımdır. Mana-yı ismiyle ve esbab hesabına bakmak hatadır. Evet her şeyin iki ciheti vardır. Bir ciheti Hakk’a bakar. Diğer ciheti de halka bakar. Halka bakan cihet, Hakk’a bakan cihete tenteneli bir perde veya şeffaf bir cam parçası gibi, altında Hakk’a bakan cihet-i isnadı gösterecek bir perde gibi olmalıdır. Binaenaleyh nimete bakıldığı zaman Mün’im, san’ata bakıldığı zaman Sani’, esbaba nazar edildiği vakit Müessir-i Hakiki zihne ve fikre gelmelidir.
Ve keza nazar ile niyet, mahiyet-i eşyayı tağyir eder. Günahı sevaba, sevabı günaha kalbeder. Evet niyet adi bir hareketi ibadete çevirir. Ve gösteriş için yapılan bir ibadeti günaha kalbeder. Maddiyata esbab hesabıyla bakılırsa cehalettir. Allah hesabıyla olursa, marifet-i İlahiyedir.” (M.N.51)
2877- “Evet niyet öyle bir hasiyete maliktir ki, âdetleri, hareketleri ibadete çeviren pek acib bir iksir ve bir mayedir. Ve keza niyet, ölü ve meyyit olan haletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur. Ve keza niyette öyle bir hasiyet vardır ki; seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder.
Demek niyet, bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlastır. Öyle ise necat, halas ancak ihlas iledir. İşte bu hasiyete binaendir ki; az bir zamanda çok ameller husule gelir.
Buna binaendir ki; az bir ömürde, Cennet bütün lezaiz ve mehasiniyle kazanılır. Ve niyet ile insan, daimî bir şakir olur, şükür sevabını kazanır.” (M.N.70) (Küllî niyet, bak: 2870.p.)
Bu p.daki mana ile alâkalı hadîs için, bak: R.E. 98/5,6
2878- “Hayrat ve hasenatın hayatı niyet iledir. Fesadı da ucub, riya ve gösteriş iledir. Ve fıtrî olarak vicdanda şuur ile bizzat hissedilen vicdaniyatın esası, ikinci bir şuur ve niyet ile inkıta’ bulur.
Nasılki amellerin hayatı niyet iledir. Onun gibi, niyet bir cihetle fıtrî ahvalin ölümüdür. Meselâ: Tevazua niyet onu ifsad eder, tekebbüre niyet onu izale eder, feraha niyet onu uçurur, gam ve kedere niyet onu tahfif eder. Ve hakeza kıyas et.” (M.N. 201)
T.T.ci: l, shf: 35’de niyet, ihlas ve bunların meziyetleri hakkında bir bölüm mevcuddur.
Atıf notları:
-Zekat için kalben niyet etmek, bak: 4047.p.
-Cihadda niyet, bak: 581.p.
-Ameller niyetlere göredir, ikrah ile değil, bak: 1418.p.