956- FEYLESOF فيلسوف : Felsefe ile uğraşan, felsefeci. İlm-i hikmetle meşgul olan mütefennin. (Bak: Felsefe)
Dine tam bağlanmayan en meşhur feylesoflar dahi şirkten tam kurtulamamışlar. Feylesofların çoğu, dinî nazardan çok, beşerî nazarla âleme bakarlar. Halbuki bir eserdeki müessirin gayesi bilinmezse, eseri hakkında isabetli hüküm verilemez. O halde Allah’ın gönderdiği ilimle âleme bakmayan feylesof, kâinat ve hâdisat hakkında, bir kısım zahirî vaziyet ve münasebetler müstesna, hakiki sebeb, gaye ve mahiyetleri izah edemez ve doğru bir hükme varamaz. Bilfarz doğru bir hükme varsa da, isabet ettiğini bilmek imkânına sahib değildir. Çünkü İlahî maksadlar ve hikmetler, vahyin dışında bilinemez. İşte Kur’anı ve İlahî tebligatı dinlemeyen feylesofun mecburiyetle varacağı netice, şüpheciliktir. (Bak: Hikmet maddesinde 1304.p.)
Atıf notları:
-Enaniyetine mahkûm olan şahıs, binler fünunu bilse de echeldir, bak: 823.p. sonu
-Hikmet-i İlahiyeden habersiz feylesofların cehli, bak: 512, 1316, 2880.p.lar.
-Feylesofların ileri gidenleri ikiye ayrılmışlar, bak: 1474.p.
-Dine bağlı olmayan feylesof maneviyatta ehl-i ihtisas sayılmaz, bak: 1639,1732.p.lar.