1241/2- HAYAL خيال : Zihinde tasarlanan şey. Olması mümkün veya var olan bir şeyi düşünürken, onun şeklinin zihne veya düşünceye gelmesi ve getirilmesi. Buna tahayyül ve tasavvur (zihinde suretlendirme) de denilir. Bu bir kuvve-i hayaliye = hayal edebilme yeteneğidir.

Hayal kelimesi Kur’anda yalnız (20:66) âyetinde يُخَيَّلُ şekliyle geçer ve Firavun sihirbazlarının ortaya attıkları ip ve sopalarının, hayalde hareket eder şekilde göründüğünü ifade eder. (Bak: 3400.p.)

Hayal gücünün ilim ve tefekkürde ehemmiyetli vazifesi vardır. Hayal gücü olmazsa, ciddi bir tefekkür yapılamazdı. Bunun için hayal, asıl vazifesinde çalıştırıp, nefsin isteklerinde tasvirci duruma düşürmemelidir. İhtiyarın dışında kalan durumlar müstesnadır. Çünki hayal bazan insanın iradesi dışında çalışır. (Aşağıdaki atıf notlarından dokuzuncusuna bakınız.)

Atıf Notları:

-Tasavvurun hususiyeti, bak: 2245,2248,3585.p.lar

-Dimağdaki idrak mertebelerinden biri olan tahayyül, bak: 1566.p

-Tefekkür ederken hayalin ehemmiyetli vazifesi, bak: 1952.p.

-Daire-i İslâm içinde yapılan zikrin geniş halkasını hayalen görmek, bak: 2806, 4100. p.lar.

-Bediüzzaman Hz.nin hayalin inbisatıyla, dünyayı bir menzil gibi görmesi, bak:3327.p.

-Namazda Kâbe’yi hayalen nazara almak, bak.2801.p.

-Hayali asıl vazifesinin dışında çalıştırmamak, bak. 1344/1.p.

 -İknaiyat-ı hitabiye ile müddeayı hayalde şa’şaalandırmamak, bak: 761.1706.p.lar.

-Şeytanın hayalde çirkin tasviratı ve tahayyül-ü küfrün küfür olmadığı ve hayalde tedai-yi efkâr, bak.3954 ilâ 3957 ve 3961,3962,3963/1.p.lar

-Kuvve-i hayaliyle, âlem-i misalin vücuduna delildir ve küçük nümunesidir, bak: 206.p.lar.

-Kuvve-i hayaliye yokluğu gitmek istemez, bak: 410/1 .p.

-Hayalden âlem-i misale pencere açıp bazı garaibi müşahede etmek, bak: 2734.p.sonu

Yukarı Çık